Pazar sabahları Aydın Doğan sponsorluğunda haybeden halkçılık
Hakikaten komik adamlar. Evet, Hürriyet'in Dupond ile Dupont'undan bahsediyorum. Gazetenin eski başkırosu olan Dupond da selefi de dün köşelerini Muhammed Ali'ye ayırmışlardı; satıyor ya.Daha geçkin olan Dupond Ali'den "Gezi...
Hakikaten komik adamlar. Evet, Hürriyet'in Dupond ile Dupont'undan bahsediyorum. Gazetenin eski başkırosu olan Dupond da selefi de dün köşelerini Muhammed Ali'ye ayırmışlardı; satıyor ya.
Daha geçkin olan Dupond Ali'den "Gezi çocuğu" diye bahsederken, az geçkin Dupont efsane boksörün ötekilerin, çevrede tutulmuşların sesi olduğunu, yumruklarını onlar için, onların düşmanlarına indirdiğini anlatıyordu.
Evet, Türkiye'de "kara derili," "göbeğini kaşıyan adam," "kokuyorlar da" dedikleri halktan yana ne kadar adam, yazar, gazeteci, siyasi varsa linç etmiş gazetelerinden sırıtarak...
Gezi'de başımıza "devrimci" kesilen Hürriyet'in niçin Ali'nin haklarını savunduğu yoksulların, çevredekilerin mahallelerinde satılmadığına aldırmadan...
Ali'nin inançlarından ötürü dışlananların sesi olduğu için, daha da açıkçası aslında Müslümanlığı "seçmesi" yüzünden bir dönem linç edildiğinden hiç söz etmeden...
Bugün ülkedeki pozisyonlarının, Ali'nin ABD'de karşısına dikildiği "sömürücülerin" kapı kulluğu olduğunu bile bile...
Muhammed Ali'nin ABD'de yanında durduğu kesimlerin Türkiye'deki muadillerini, yoksulları, dindarları, Kürtleri, Ermenileri, yurtsever solcuları manşetlerinden linç etmiş o mecradan, üstelik zerre kadar yüzleri kızarmadan...
Eğitim hakları engellenen kız öğrencilere, Hrant Dink'e, Ahmet Kaya'ya, şiir okudu diye cezaevine giren siyasilere karşı manşetlerinden nasıl nefret kustuklarını, aşağıladıklarını, hedef gösterdiklerini unuttuğumuzu sanıyor olmalılar.
Yoksa Muhammed Ali'nin, bugün tefli köleliğini yaptıkları patronlarının türevleriyle gölge boksu yaptığını bile bile böyle pişkince gerçeği eğip bükebilirler miydi?