Sen benim kim olduğumu biliyor musun?
Biz sıradan vatandaşlar şöhret olmanın nasıl bir ruh hali olduğunu bilmiyoruz. Ama zor taşınan bir şey olduğunun fazlasıyla farkındayız.
Sağ olsunlar, daha ziyade kabak çiçeği gibi bir anda açan her mecradan yeni ünlüler gün aşırı gözümüze sokuyorlar.
Siyasetçiler, şarkıcılar, oyuncular, işadamları, zenginler, gazeteciler...
Favorileri ise fazlasıyla aşina olduğumuz "Sen benim kim olduğumu biliyor musu?" sorusu.
En çiğ olanı doğrudan soruyor.
Tabii her görgüsüz ünlünün yoğurt yiyişi farklı...
Herkesin kendisini okuduğunu, izlediğini sanan gazeteci, bu tiplerin bir tık daha olgunu, kendisini tanımayan garsona başka bir sebeple bulaşıyor mesela.
Parti il başkanı, danışmanı, belediye başkanı işini sıkı tutuyor... Ünlü olduğu anlaşılsın diye korumalarla, yancılarla dalıyor mekânlara...
Belli ki itibara çok ihtiyaçları var. Ve bunu da kıçı kırık sıfatların, makamların kendilerine sağlayacağını sanıyorlar.
Her gün nelere şahit oluyoruz. Ne hikâyeler dinliyoruz...
Dün de Sakarya'da kaydedilen görüntüleri izledik sosyal medyada. Lüks aracının ön plakası olmadığı için trafik polisleri tarafından durdurulduğunu öğrendiğimiz bir kadın ortalığı yıkıyordu!