Sıkma patlatırsın

Avusturya'nın, göreve geldiğinde henüz 26 yaşında olan Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, epey coşkuyla karşılanmıştı.Herkes, jöleli saçları, köse suratıyla, kolejden yeni...

Avusturya'nın, göreve geldiğinde henüz 26 yaşında olan Dışişleri Bakanı Sebastian Kurz, epey coşkuyla karşılanmıştı.
Herkes, jöleli saçları, köse suratıyla, kolejden yeni çıkmış gibi görünen bu genci görüntüsüyle tezat parlak ve "şekilli" bir geleceğin beklediğinden falan bahsediyordu.
Ne var ki Kurz 30'una gelmeden, Hitler ve Haider gibi, dünya medeniyetine yüz karası faşistler armağan eden o dillere destan "Avusturya kibrinden" payına ne düştüyse ulu orta sergilemeye başladı. Ve seçilme yaşının düşürülmesi konusunda ısrarcı olan benim gibilere bile havlu attırdı.
Ülkesindeki "yabancıların" entegrasyonundan sorumluydu.
Ama o kültürel farklılıkları ulusal güvenliğe tehdit olarak gören bir asimilasyoncuya dönüşmekte gecikmedi.
Seremoni geleneğiyle övünen Avusturya'nın diplomatik teamüllerini ayaklar altına aldı. Bir Türkiye Başbakanı'na, Avusturya ziyareti öncesi "neler söyleyeceğini" dikte etmeye bile kalktı hadsiz.
Ülkesinin de üye olduğu AB'ye aday Türkiye'de yasal ve meşru yollarla iktidara gelmiş bir lider için "onu destekleyenler Avusturya'yı terk etsin" diyebildi.
Şimdilerde Avrupa medeniyetinin alametifarikası sayılan insan haklarına saygı ilkesini ayaklar altına alıp, çaresiz sığınmacılara karşı Berlin Duvarı'nı akıllara getiren aşılmaz sınırlardan bahsediyor.
Tabii ki bu konuda Avrupa'nın da yükünü omuzlayan Türkiye'ye saldırmayı ihmal etmeden...
Anlaşılan o ki, Avusturya hükümeti, hormonal dengesizliğini ülkesinin dış politikasına yansıtan bu ergeni, "az yatar, yaşı küçük" diye bir tetikçi gibi kullanıyor.
Ama unutmasınlar, Hitler'in genetik artığı gençlik kollarından çocukların arkasına sığınıp diplomatik kriz patlatmak, "ergene sivilce patlatmaya" benzemez.
Allah korusun izi derin kalır sonra.
Bu arada ergenlik sivilcileri için iyi bir krem vardı, ismini hatırlarsam size yine yazacağım Kurz.
Beklerken de sakinleşmek için Mozart'ın Rondo alla Turca'sını (Türk Marşı) tavsiye ederim.
Ama mutlaka Fazıl Say'dan, sizde o yetenekte bir piyanist yok zira.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Atatürkçülük sınıfsal bir tercih 23 Kasım 2024 | 495 Okunma Bu işlerde Mahir 22 Kasım 2024 | 826 Okunma 60 günde Trump’ın elini kolunu bağlayacaklar 20 Kasım 2024 | 1.279 Okunma Parsel parsel... 18 Kasım 2024 | 1.339 Okunma Bahçeli’nin Öcalan çıkışıyla balataları sıyırdılar 17 Kasım 2024 | 1.452 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar