Siyaset de medya da olgunlaşıyor
Yıllardır gergin bir siyasi atmosferde soluyoruz. 2013'teki Gezi olaylarıyla birlikte bu alçak basıncı daha fazla hisseder olduk. Oysa ülkede işler iyi gidiyordu.
İhracat rekor kırıyor, faizler yüzde dörtlerde, enflasyon da yüzde altılarda geziniyordu. Bunun yanı sıra PKK'ya silah bıraktırmayı amaçlayan Çözüm Süreci gibi sivil siyaseti öncüleyen toplumsal barış projeleri tartışılıyordu...
Belki de bu yüzden olsa gerek, o tarihte 11 yılını dolduran seçilmiş iktidarın sandık dışı yollarla gönderilmesi alternatifi yine raftan indirilmişti.
27 Mayıs'tan, 12 Mart'tan, 12 Eylül'den, 27 Nisan'dan bildiğiniz darbe mekaniğinden bahsediyorum. Siyaseti kilitledikten ordunun durumdan vazife çıkartması için kitleleri sokakta karşı karşıya getirmeye dayanan o bilindik işleyiş...
İşte Gezi'de, bireysel ya da örgütlü, "ilk üç gün" ya da sonuna dek, daha önce defalarca denenmiş bu darbe mekaniğinde rol alacak potansiyel bir kitlenin olgunlaştığını fark edenlerin biti kanlanmıştı.