Standartlaşan çifte standart
Türkiye'de siyaseten doğruculuğun güvenli kollarında söylem üreten muhalefetin ilkesizliği günden güne katmerleşiyor. Bu büyük çelişkiye dair her gün onlarca örnek yaşanıyor ama sansasyonel...
Türkiye'de siyaseten doğruculuğun güvenli kollarında söylem üreten muhalefetin ilkesizliği günden güne katmerleşiyor. Bu büyük çelişkiye dair her gün onlarca örnek yaşanıyor ama sansasyonel gündemin içinde eriyip gidiyorlar.
İşte size iki örnek. Birine dün Diyarbakır'da yaşanan bir yangın felaketi sonrası şahit olduk. Kentin Kulp ilçesindeki bir Kuran kursunda elektrikli sobanın devrilmesi sonucu çıkan yangında 6 öğrenci hayatını kaybetti. Acı olay ajanslara düşer düşmez konu sosyal medyada da tartışılmaya başlandı.
"Büyük nefretlerinin" esiri olanların göstermelik de olsa üzüntülerini dile getirme ihtiyacı duymadan yaptıkları yorumlar tek kelimeyle ibretlikti.
"Kuran Kursu", "yangın", "çocuk" ve "ölüm" kelimelerini algılayan tembelleşmiş bilinçleri onlara kusursuz bir formül çıkartıvermişti hemen.
İşte bunların hepsi "Şeriattı" ya da "karanlık" o da olmazsa "doğululuk" ve mutlaka"AKP!"
Felaketin ihmal ve denetimsizlik gibi gözle görünür nedenlerine dair zerre kadar bilgisi olmayanlar, politik pozisyonlarına uygun buldukları "faili" taşlamaya başladılar. Çünkü umurlarında olan ne çocuklardı ne de ölüm.
Şarkıcı Ferhat Tunç'un sıcağı sıcağına Twitter hesabından yazdıkları sözünü ettiğimiz nefretin, karanlığın ve cehaletin tescili olarak kayıtlara geçti: "Körpecik çocukları 'Kuran öğrensinler' diye ateşe atanların cehaletine yanıyor insan. İktidarın yarattığı bu karanlıktan besleniyor ölüm."