Tabanı da ihanet
Sabah Gazetesi Yazarı Melih Altınok'un bugünkü (22.10.2022)''Tabanı da ihanet'' başlıklı yazısı.
Ailesini reddedip Freedom soyadını alan, Fetullah Gülen'e baba diyen Enes Kanter isimli FETÖ'cü birkaç gündür Yunanistan'da şovda.
Yunan bayrağı çekilmiş direklere sarılıp samimi pozlar veriyor.
Yunan parlamentosuna gidiyor. Türkiye düşmanı PASOK lideri Andrulakis'le buluşup Türkiye'ye sallıyor. Yunanistan'ın firari FETÖ'cüler için en güvenli sığınak olduğunu anlatıyor, emeği geçenleri yalıyor.
Yunan televizyonlarına çıkıp "Türkleri ben temsil ediyorum. Erdoğan, Yunanistan'ı işgale hazırlanıyor" diye zırvalıyor.
Yunanistan Başpiskoposu İeronimos'la el ele dolaşıyor. Büyüdüğü memleketini kötülüyor.
Bu CIA devşirmelerinin içine düştükleri çukurda debelenmelerine, alçaklıkta sınır tanımamalarına şaşırmıyoruz.
Türkiye'ye dönebilmek için tek umutları Erdoğan'ın devrilmesi ve yerine içerideki FETÖ'cüleri bırakmayı vaat eden 6'lı masanın iktidara gelmesi. Binlerce FETÖ'cü, tıpkı Kanter gibi 7/24 mesaisini bu hedef doğrultusunda harcıyor.
Bunlar örgütün kaymak tabakası.
Geçtiğimiz gün gazetemizin Haber Koordinatörü Abdurrahman Şimşek'in izini bulduğu Bülent Keneş gibi Avrupa'da, ABD'de 10 milyonluk villalarda keyif sürüyorlar.
Ya da Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın 15 Temmuz öncesinde "Tavanı ihanet, ortası ticaret, tabanı ibadet" şeklinde tarif ettiği FETÖ hiyerarşisinin "tavanı" diyebiliriz bu ekibe.
Erdoğan, 15 Temmuz sonrası şahit olduklarımızın ardından söylemini "Bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı da ihanet diyordum. Şimdi tabanı ibadet demekten de biraz çekinmeye başladım" şeklinde revize etmişti.
Son günlerde tabanın, "ama iyi futbolcuydu" denilerek meşrulaştırılmaya çalışılan Hakan Şükür'e verdiği desteğe bakıyorum... Ya da din iman, hak hukuk deyip, Yunanistan'da yapıp ettiklerine rağmen sözü Enes Kanter'in basketbolundan açanlara...
Bu ibadetse vatana ihanet ne diye düşünüyorum.
Evet tereddütsüz, bu örgüt duvardan duvara tabandan tavana ihanet.