Yoksa ben Cumhuriyet erkeği değil miyim?
Dün Cumhuriyet Bayramı'ydı. Bir anlamda da, daha sonra hilafeti de kaldırarak monarşinin sembolik izlerini bile silecek olan "modern devrimin" adının koyulmasının 96. yıldönümü.
1950'den beri de serbest genel seçimlerini yaparak demokrasiye terfi etmiş, kısacası asırlık kurumsallaşmış bir devrimden bahsediyoruz.
Solcuyum dediğim yıllarda, sosyalizme meyletmediği için bu miladı "küçük burjuva devrimi" falan diye aklımızca küçümserdik.
Şimdi ise "başında şöyle olsaydı böyle olurdu" tartışmalarının bugünümüze ve geleceğimize kayda değer bir katkısı olmadığını görüyorum... Doğrusuyla, yanlışıyla olan olmuş. Hatta Marx'ın seküler kaderciliğe varan determinizmiyle söylersek "Olması gerektiği için olmuş" da diyebiliriz.