Yüz numaralı adam
Kanal D'de sabah haberlerini sunan İrfan Değirmenci'nin tarafsızlığını yitirdiği için kovulduğu açıklandı.Tabii ki yersek.Ben de oturdum, kovulmanın nasıl bir his olduğunu bilen bir gazeteci olarak...
Kanal D'de sabah haberlerini sunan İrfan Değirmenci'nin tarafsızlığını yitirdiği için kovulduğu açıklandı.
Tabii ki yersek.
Ben de oturdum, kovulmanın nasıl bir his olduğunu bilen bir gazeteci olarak meslektaşıma sahip çıktım.
Patronu, Aydın Doğan'a "ajansından seçimler öncesi 'Diktatörden hesap sor oyunu HDP'ye ver' mesajı geçilen birinin tarafsızlık demesi komik" diye seslendim.
Birkaç ezik dışında, farklı görüşten tek bir isme yer vermediği kanallarında, gazetelerinde onca partizan varken "Gözünü en naif isme, İrfan'a mı diktin," diye sordum.
Ve televizyoncu gözüyle, Aydın Bey takımının, yani patronaj katının, referandum öncesi "hayırcı basın baskı altında" mesajı vermek için Değirmenci'yi yediğini yazdım.
8 Haziran sabahı Show TV'den kovulduğumda seyirci dışında bunlardan gık bile çıkmadığı halde...
Görüşlerimiz farklı olsa da işlerinden atılan pek çok gazetecinin ardından yaptığım gibi...
Çünkü tıpkı siyasette olduğu gibi gazetecilikte de rakibinin kural dışı saha dışına alınmasına karşı çıkmak centilmenliğin asgari şartıdır...
Peki, İrfan Bey ne yapıyor?
Sanki kendisini kovan Aydın Doğan değil de benmişim gibi bana sarıyor.
Bu sezon ATV'de yaptığım Son Durak'ın 39. olduğu, kendisinin ise yüzüncü sırada yer aldığı en çok izlenen 100 program listesini yayınlayıp "ama sabah az seyirci var diye" mızmızlanıyor.
Ne yapayım İrfancım?