Bedri Ağabey...
Hep söylenir, doğrudur. Hayatınızdan ayrılan dostlar bir parçayı da beraberinde götürüyor... Birlikte geçen günlerin tanığının kalmaması sizi yalnızlaştırıyor... Artık birlikte...
Hep söylenir, doğrudur. Hayatınızdan ayrılan dostlar bir parçayı da beraberinde götürüyor... Birlikte geçen günlerin tanığının kalmaması sizi yalnızlaştırıyor... Artık birlikte gülemeyecek olmak kederlendiriyor. Göremeyecek olmak hüzünlendiriyor.
Bedri Koraman’ın, dostlarının yaşamında büyük ve önemli yeri vardı.
İyi bir çizer, siyasi yorumcu, mizahçı kimliğinin ötesinde...
Yaşama sevinciyle dopdolu, kalender, bilge adamdı.
Kimseden sevgisini, dostluğunu esirgemez, her mutluluğa ortak ederdi.
Siyasi karikatürlerinde hep demokrasi ve hukuku savundu. Siyasetçileri uyardı.
Her karikatürü bir başyazı gibiydi. En ağır karikatürleri Süleyman Demirel için çizmişti. Ama Demirel bu karikatürlere kızmaz, kahkaha ile güler, Bedri ile dostluğa toz kondurmazdı.
Haftalık karikatürlerine gelince... Bir genç adamın şu Twitter mesajı çok güzel özetliyordu:
“Bize güzel kadının neye benzediğini çizgilerinizle gösterdiğiniz için teşekkürler Bedri Bey.”
Bizim neslin çocuk yaşta Milliyet okumaya başlamasına bir sebep de onun Cicican gibi bantlarıydı.
Dünyanın bütün keyiflerini yaşadı. Karşılığını ödedi. Hayata borç bırakmadan aramızdan ayrıldı. Eşi Nil Koraman her zaman üzerinde titredi.
Çocukları, eşi ve dostlarına başsağlığı ve uzun ömür diliyoruz...
Sistem uyar mı?
Seçime çeyrek kala “Başkanlık sistemi” tartışması devam ediyor.
Bugün başkanlık uygulayan 25 ülkeden sadece 5’inde demokrasi var.
Sistem ne götürür ne getirir... AİHM eski yargıcı CHP milletvekili Rıza Türmen anlatıyor:
“Başkanlık sistemi parlamenter sisteme göre daha katıdır. Yürütme gücünü tek başına kullanan başkanın sabit bir süre için seçilmesi ve bu süre içinde düşürülememesi sisteme katılık getirir. Başkanın düşürülmesine ancak vatana ihanet, rüşvet gibi ağır suçlar nedeniyle istisnai hallerde olanak vardır.