Havadan Para Kurumu
Atatürk’ün talebi doğrultusunda 1925 yılında “Türk Tayyare Cemiyeti” adıyla kurulan Türk Hava Kurumu (THK) ne hale geldi? CHP Ankara milletvekili Murat Emir, gelinen durumu anlatıyor:“Türk Hava Kurumu ne yazık ki son...
Atatürk’ün talebi doğrultusunda 1925 yılında “Türk Tayyare Cemiyeti” adıyla kurulan Türk Hava Kurumu (THK) ne hale geldi? CHP Ankara milletvekili Murat Emir, gelinen durumu anlatıyor:
“Türk Hava Kurumu ne yazık ki son yıllarda, yoğun olarak ‘rüşvet alma’, ‘zimmet’, ‘haksız mal edinme’, ‘sahte belge düzenleme’ gibi suçların eşlendiği bir yer olmuştur. 2014 yılında THK Genel Başkanı Osman Yıldırım’ın da aralarında bulunduğu bazı kişilerin 11 ay hapis yattığı yolsuzluk davası ile kurum halen gündemdedir. Japon ITC şirketinin, Türk Hava Kurumu’nu, 4 ambulans helikopterin kirasını 4 aydan bu yana ödemediği için dava ettiği; maaşını alamayan çalışanların da kurumun 2 uçağına haciz koydurduğu kaydedilmektedir. Kurum çalışanlarının maaşlarının 4 ay geriden geldiği, mart ayında ancak kasım maaşlarının ödendiği; yolsuzluklara batmış hale gelen kurumun personelinin büyük çoğunluğunun işine son verme kararı aldığı belirtilmektedir.”
THK’nın bir de üniversitesi var. Bu üniversitenin 4 yıl boyunca rektörü olan Prof. Yüksel Ban’ın 110 bin lira aylık aldığını dün Hürriyet’te okuduk. İşçilerin maaş alamadığı bir kurumda bir rektörün 110 bin lira maaş alıp geceleri rahat uyuyabilmesi...
Her türlü vicdan ve insaf kavramının dibe oturduğu anlamına gelmez mi?
Yolsuzluğa yol
Uluslararası Şeffaflık Örgütü’ne göre Türkiye’nin 2014 yılında 45 olan yolsuzluk algısı 2015’te üç puan geriledi... Bu düşüşle 2014 yılında 168 ülke arasında 64. sıradan 2015’te 66. sıraya geriledik. Yolsuzluk konusunda bir ülke ya da bir kurumun başarılı sayılabilmesi için en az 60 puan alması gerektiğini hatırlattıktan sonra gelelim Kemal Kılıçdaroğlu’nun dünkü grup konuşmasında açıkladığı, aynı örgütün kimi kurumlarımıza verdiği puanlara;
TBMM 42, savcılar 40, yargı 39, hükümet 33, basın 26...
Görüldüğü üzere kurumlarımız arasında bırakın 60 puanı geçen, bu puanın yanından geçen bile yok. İlk dört kuvvet yasama, yürütme, yargı ve basınımızın bu açıdan durumu yürekler acısı.
Uluslararası Şeffaflık Örgütü şeffaflık ve yolsuzluk açısından neden bu halde olduğumuzun sebeplerini de sıralamış. Birinci sıraya, kuvvetler ayrılığı ilkesine uyulmamasını koymuş. Bütün güçlerin yürütme organında toplanmasını, yürütme dışındaki bütün organların yürütmenin ağır baskısı altında kalmasını diğer sebepler olarak sıralamış.
Yeni anayasa için kuvvetler ayrılığı değil kuvvetler uyumu hedeflendiğini kaydedelim...
AB’nin istediği diğer bütün kriterleri yerine getirsek de bir tek yukarıdaki puanlar bile AB kapısının açılmaması için yeterli sebeptir diyerek konuyu noktalayalım...