Kabus kader mi?
Yüksekova’da bombalı saldırı... Şemdinli’de roketatarlı saldırı... Pülümür’de intihar saldırısı...Silopi’de polis şehit... Şırnak’ta er şehit... Ağrı’da uzman...
Yüksekova’da bombalı saldırı... Şemdinli’de roketatarlı saldırı... Pülümür’de intihar saldırısı...
Silopi’de polis şehit... Şırnak’ta er şehit... Ağrı’da uzman çavuş şehit...
Son 40 günde terör saldırılarında 34 güvenlik görevlisi şehit edildi, 12 vatandaş öldürüldü.
Terörist dört bir yandan saldırıyor. Bu akşam nereye saldıracakları, nereye mayın tuzağa kurdukları, hangi pusuyu hazırladıkları bilinmiyor. Güvenlik güçleri karakol ve kışlalarından pek çıkmıyor. Çıktıklarında da her biri canlı hedef olarak dolaşıyor.
Orada görev yapan, asker, subay ve polislerin sayısı yarım milyonu aşıyor...
Bu görevlilerin anaları, babaları, eşleri, çocukları en az 5 milyonluk bir nüfus oluşturuyor.
Bu beş milyon yurttaşımız her an diken üstünde yaşıyor... Gece yarılarına kadar radyo ve televizyon başlarında bir kötü haberin gelme ihtimaline karşı uykusuz bekleşiyor.
Türkiye işte bu koşullarda erken seçime hazırlanıyor... Bakıyorsunuz siyasi ayak oyunları, oy hesapları, seçmen şavulleme yöntemleri ön planda.
Erken seçime kadar bu kabusun düzelme ihtimali var mı? Yok...
Bir B planı mevcut mu? Değil... Kaostan medet umanlar var...
Ülkede can pazarı kurulmuş. İnsanlar canlarını kurtarma derdinde. Siyasetçi oy hesabında. Bu ülke böyle yönetilmeyi hakediyor mu? Yazık değil mi bu millete?