Kaynak vardır...
Ne 1 Mayıs ayıbı... Ne iktidarın hoşuna gitmeyen kararı veren iki yargıcın tutuklanması... Ne gazeteci arkadaşımızın bir tweet yüzünden 5 yılla yargılanması... Artık hiçbirisi sürpriz...
Ne 1 Mayıs ayıbı... Ne iktidarın hoşuna gitmeyen kararı veren iki yargıcın tutuklanması... Ne gazeteci arkadaşımızın bir tweet yüzünden 5 yılla yargılanması... Artık hiçbirisi sürpriz değil. Çünkü büyüğümüz açıkladı; parlamenter sistemle birlikte hukuk ve demokrasi de bekleme odasına hapsedilmiştir.
Biz gelelim kaynak tartışmasına...
Başbakan “Vaatlerin gerçekleşmesi için yeterli kaynak yok” diyor... Muhalefet “var” diyor...
Aslında gerçek bir kaynağı herkes görmezden geliyor.
Gazetelerde zaman zaman milyarlarca dolarlık silah haberleri okuyoruz.. Eğer ulusal gereklere göre ayarlanmış barışçı bir dış politikaya yönelir, buna göre bir silahlanma programı uygularsanız... Alımları şeffaf hale getirir denetlerseniz... Milyarlarca dolar kaynak üretmiş olursunuz...
Ama bu konu ne iktidarın programında var ne muhalefetin...
Açın o hesapların üstünü...
Sarınınören köyü
Ankara’daki 1 Mayıs yürüyüşünü izleyen Fahrettin Fidan arkadaşımızın dikkatini bir pankart ve arkasında yürüyenler çekiyor. Pankartta “Sarınınören köyü” yazıyor. Yürüyüşçülerden birine yanaşıp kim olduklarını soruyor:
“Biz Yozgat merkeze bağlı Sarınınören köyü sakinleriyiz. 1 Mayıs’ı kutlamaya geldik. Aslında çok daha fazla kişiyle gelecektik ama insanlarımız tarlalarını, hayvanlarını bırakamadılar. Bizi temsilci olarak gönderdiler. Alevi köyüyüz, bizde oylar silme CHP’ye çıkar. Köyümüzde çok eskiden kalma, minaresi olmayan bir cami var, bir de bu caminin imamı... İmam köyde oturmaz, cenazeden cenazeye gelir, kıldırır, gider. 7 Haziran seçimleri öncesinde üzerimizde yoğun baskı var. AKP’ye en az 40 oy çıkarsa köyümüze bir sürü hizmet getireceklermiş. Çıkmazsa gerisini biz düşünmeliymişiz. 160 - 170 seçmenimiz var, bırakın 40’ı, AKP’ye 4 tane bile oy çıkmaz... Çıkmayınca bakalım ne yapacaklar.”