Krize girmeden!
Kriz yönetimi gibi “krizden kaçınma” (crisis avoidance) diye de bir strateji vardır diyor Emekli Büyükelçi Onur Öymen... Kriz çıkmaması için alınan önlemlerin bütünüdür...
Kriz yönetimi gibi “krizden kaçınma” (crisis avoidance) diye de bir strateji vardır diyor Emekli Büyükelçi Onur Öymen... Kriz çıkmaması için alınan önlemlerin bütünüdür bu...
Örneğin... Suriye sınırında daha önce bir uçak ile bir helikopter düşürmüşüz. Rus uçakları istemeden de olsa hava sahamızı ihlal etmiş, Moskova Ankara’ya heyet gönderip özür dilemiş. Yeni bir sınır ihlali çok olası.. Bu durumda ne yaparsınız... ABD ile Rusya arasında var olduğu söylenen anlaşma gibi... Ruslara uçaklarınızın uçuş rotalarını önceden bize verin diyebilirsiniz.. Bir uçağın size ait olduğun anlamamız için özel işaret kullanalım, diyebilirsiniz. İki ülkenin askeri uzmanları bir masaya oturup muhtemel bir çatışmayı önlemek için tedbirleri görüşebilir. Bunlar yapılabilirdi, yapılmadı. Adeta krizi özendirdiler.
***
Uçağı düşürdünüz... Demek bunu göze almıştınız ve sınır ihlali yapan hava aracını anında düşürecektiniz. İyi güzel. Peki uçağı düşen ülkenin hangi karşılıkları vereceğini, ne tür misilleme yapacağını da hesaplamanız gerekmez miydi? Karşı tarafın yapacağı ikinci hamleye karşı ne hamle düşündünüz? Anlaşılıyor ki hiçbir hamle düşünülmemiş. Sadece itidal tavsiye ediliyor... Gelin görüşelim diye Putin’in peşinden koşuluyor. Oysa şarkısı bile vardı; alçaklara kar yağmış üşümedin mi, sen bu işin sonunu düşünmedin mi?
NEW YORK
Afrikalı köleleri gemiye doldurup New York’a götürmüşler. Dışarı çıkarıp köle pazarında satacaklar. Ancak polis bunu haber alınca sıkı önlem almış. Geminin depolarına kilitlenen esirleri dışarı çıkartmak mümkün olmamış. Gemi limanda 10 gün bekledikten sonra gerisin geriye Afrika’ya dönmüş. Günlerini geminin ambarında geçiren kölelerden birine arkadaşı merakla sormuş:
- New York nasıl bir yer?
- Bi gürültü bi gürültü, demiş zenci köle, gürültüden başka bir şey yok...
Kıssadan hisse: İnsan gördüğü kadarını anlatır...