Musa ve Demirel
Uzun yıllar Açık Pencere’nin muhabiri olarak çalışan Musa Ağacık, siyasi liderlere bunaltıcı sorular sormakla ünlüdür. Süleyman Demirel ile de zengin anıları vardır. Anlatıyor... Dinleyelim...-...
Uzun yıllar Açık Pencere’nin muhabiri olarak çalışan Musa Ağacık, siyasi liderlere bunaltıcı sorular sormakla ünlüdür. Süleyman Demirel ile de zengin anıları vardır. Anlatıyor... Dinleyelim...
- Demirel’in yasaklı olduğu 1987 yılı yazında Tuzla’daki evine gittim.Yakında referandum yapılacaktı. Evinde Güneş Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Güneri Cıvaoğlu da vardı. Konuşmanın arasına girip Demirel’e sordum:
- Sayın Demirel, meydanlarda dile getirdiğiniz ‘konuşan Türkiye’ sözleriniz gerçek mi, yoksa reklam mı?
- Musa kardeşim, tabii ki gerçektir, reklam olur mu?
- Sayın Demirel, televizyonda bir deterjan reklamı var.
- Ne varmış televizyon reklamında?
- Efendim, deterjan reklamında bir kaşık deterjanın dağ gibi bir bulaşığı yıkadığı iddia edilmekte. Yapılan tahlilde deterjanın ancak o bulaşığın onda birini yıkadığı ortaya çıkmış. Bu durumda sözlerinizin yüzde kaçı doğru Sayın Demirel?
- Hepsi doğru kardeşim...
- Peki, yarın kazara, pardon tekrar
iktidara gelirseniz, bunu gerçekleştireceğinize dair teminatınız nedir?
- Teminat benim kardeşim.
- Ama ben sizi tanıyorum Sayın Demirel.
- Nereden tanışıyoruz kardeşim?
- Başbakanlık yaptığınız ülkede ben vatandaştım Sayın Demirel. Oradan tanışıyoruz!
Demirel o anda deri koltuğundan kalktı ve elimi tutarak kapıya doğru itti:
- Sevgili Musa kardeşim, bu mübarek cuma günü randevu almadan gelmişsiniz; ama ben yine sizinle konuşuyorum. Haydi güle güle kardeşim, deyip beni uğurladı.
? ? ?
Demirel, başbakan olduğu dönemde, yani 5 Mart 1993’te Hilton’da, “Karadeniz Kültürel İşbirliği Bakanlar Toplantısı”nın açılışını yaptıktan sonra, Ankara’ya gitmek üzere otelden ayrılırken ben de bir grup gazeteciyle kapıda bekliyordum. Bizi görünce:
-Naaassın Musa?...
-İyi değilim Sayın Demirel…
-Neden iyi değilsin?