Söylene söylene!

Türkler biraz söylenir, sonra unuturlar...Kuyumuzu kazan her ülke bu düşünce içindedir.Yanlış da değildir. Hatta şimdiden unuttuk bile. Başbakan şöyle demiş: - Şartlar ne olursa olsun biz müttefiklerimizle...

Türkler biraz söylenir, sonra unuturlar...Kuyumuzu kazan her ülke bu düşünce içindedir.
Yanlış da değildir. Hatta şimdiden unuttuk bile.
Başbakan şöyle demiş:


- Şartlar ne olursa olsun biz müttefiklerimizle ilişkilerimizi sürdürmeye devam edeceğiz.
* * *
Kemal Kılıçdaroğlu:
- Anlayamadığım nokta şu, diyor, hemen her hafta Merkel ile görüşülüyor.Neden bu konu yeterli ağırlıkta Almanya’ya hissettirilmedi?
Yerinde bir soru... CHP eski milletvekili Birgül Ayman Güler de Kemal Bey’e soruyor:
- Son iki Almanya gezinizde Yeşiller Partisi Başkanı Cem Özdemir’le görüştünüz. Neler konuştunuz? Hiç bu soykırım tasarısını geri almasını istemediniz mi?
* * *
Alman Federal Meclisi geçen yıl rafa kaldırdığı Ermeni tasarısını bu yıl neden raftan indirip onayladı... Zamanlamanın sırrı neydi? Alman basınına bakarak özetlersek...
1. Almanya kendi geçmişindeki Yahudi soykırımından çok günümüzde mülteciler politikasının yarattığı günahlardan sıyrılmak çabasındadır. İnsanları yerinden yurdundan eden, göçe zorlayan politikalarda imzası olan Almanya, şimdi de kapıları o insanlara kapatmanın ahlak dışılığını bu şekilde örtmek istiyor
2. Çıkan kararda uzun uzun Türkiye - Ermenistan ilişkilerine değinilmesi, Türkiye ile Ermenistan’ı barıştırmaktan söz edilmesi, Almanya’nın Kafkasya’da söz sahibi olma niyetlerini ortaya koyuyor.

İtalyan elması!

Niğdeli elma ve patates üreticileri kalkıp TBMM’ye gelmiş, CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer’e dert yanıyorlar. Konuşmaya kulak misafiri olan arkadaşımız Fahrettin Fidan konuyu ilginç buluyor, Niğde’ye giderek trajikomik durumu yerinde inceliyor.
Isparta ve Karaman’dan sonra en fazla elma üretimi yapılan şehrimiz Niğde... Ancak Niğde’de elmayı Niğdeliler değil İtalyanlar üretiyor, Niğdelilere çöpü kalıyor.
Büyük İtalyan tarım firmaları Niğde’yi 20 yıl önce keşfetmiş. Önce adamlarını gönderip toprak tahlilleri yaptırmışlar. Ardından elma bahçeleri satın almaya başlamışlar. İlk iş olarak mevcut ağaçları verimi ve kalitesi daha yüksek bodur elmaya dönüştürmüşler. Gübreleme ve aşılamada ileri teknikler kullanıyorlarmış. Bizimkiler o kaliteyi tutturamamış. Daha kârlı diye tarla ve bahçeleri İtalyanlara satmış. Paralar suyunu çekince de çoğu İtalyanların işçisi olmuş. İtalyanlar teknik çalışıyor. Örneğin don bizim üreticiyi vururken İtalyanlar hava durumunu uydudan takip ediyor, ürünü örterek ya da devasa fanlarla dondan koruyorlar...
İtalyanlar “İtaly” damgası vurdukları Niğde elmalarını dünyaya ihraç ederken, aynı etiket altında bizim pazara da ürün veriyor, Türk vatandaşına Niğde elmasını “İtalyan malı” diye yediriyormuş. Zamanında destek verilmeli, çiftçimiz İtalyanlarla yarışmalıydı. Çiftçi yalnız bırakılmış, İtalyan malı götürmüş.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
DERTLERE ÇARE 21 Kasım 2024 | 214 Okunma Acemoğlu ve Atatürk 19 Kasım 2024 | 598 Okunma ÇANKIRI OPERASI 16 Kasım 2024 | 148 Okunma BALLI VURGUN 14 Kasım 2024 | 301 Okunma ŞAHSİ HESAP 12 Kasım 2024 | 275 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar