syan ve nisyan!
PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmediğini açıklayan ABD’ye fena halde kızgınız. Tepkimizi, isyanımızı lafa “Eyy Amerika” diye başlayıp en ağır sözlerle dile getiriyoruz... Ama...
PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmediğini açıklayan ABD’ye fena halde kızgınız. Tepkimizi, isyanımızı lafa “Eyy Amerika” diye başlayıp en ağır sözlerle dile getiriyoruz... Ama karşı taraf hiç oralı olmuyor.
Aslında stratejik ortağımızın! ikiyüzlü olduğuna, çıkarları için her an herkesi satabileceğine kuşku yoktur. Yoktur da soracağı şeyler de yok mudur?
Örneğin, “Ey Türkiye, bu PYD terör örgütüyse sen daha düne kadar onun başı Salih Müslim’i ülkene defalarca davet edip görüşmedin mi?” diye sorabilir. Veya, “Kobani’de PYD’ye yardım etmeleri için topraklarını peşmergelere açmadın mı?” diye kıs kıs gülebilir...
Ayrıca “Eski defterleri” karıştırınca hatırladık. Neyi mi? AKP Diyarbakır Milletvekili Galip Ensarioğlu’nun çok değil, dört ay kadar önce, 7 Ekim 2015 tarihli yandaş Sabah gazetesinde yer alan demecini... Haberi okuyalım:
“AK Partili Ensarioğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın PYD’yi terör örgütü olarak gördüğünü açıklaması ile ilgili değerlendirme yaparken, ‘Türkiye, Rojava’da IŞİD ile savaşan bin 600 PYD’linin tedavisini yapmıştır. Şimdi bile Dicle Üniversitesi’nde yatan yaralı Rojavalılar var, bütün hastanelerde var. Türkiye’nin yaptığı budur...”
Dış politikada o kadar açık verildi, o kadar yanlış adımlar atıldı ki... Herkes kendini haklı çıkarmak için yeterince gerekçe bulabiliyor...