Ufak bir pürüz...
“Partili Cumhurbaşkanı” konusunu Anayasa’nın 101. maddesinin son fıkrasında yer alan “... Cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişiği kesilir” cümlesini metinden çıkararak hallettik. Gerçi...
“Partili Cumhurbaşkanı” konusunu Anayasa’nın 101. maddesinin son fıkrasında yer alan “... Cumhurbaşkanı seçilenin partisi ile ilişiği kesilir” cümlesini metinden çıkararak hallettik. Gerçi aynı maddenin başlığındaki “tarafsızlık” ile cumhurbaşkanı yeminini düzenleyen 103. maddedeki “tarafsızlık” kelimeleri aynen yerinde duruyor ve pek çok hukukçuya göre bu durum cumhurbaşkanının hâlâ partili olamayacağı anlamına geliyor ise de... Ne gam!
Durum “azıcık” da olsa kurtarıldı, kılıfına uyduruldu...
Ancaaakkk... Bu bağlamda “ufak bir pürüz” daha var.
CHP’li Haluk Pekşen’i dinliyoruz:
“19 Ocak 2012’de kabul edilen 6271 Sayılı Cumhurbaşkanı Seçim Kanunu’nun 4. maddesinin 5. fıkrası aynen şöyle der;
“Cumhurbaşkanı seçilenin varsa partisi ile ilişiği kesilir.”
Bu fıkra yerinde duruyor, hiç dokunulmadı. Dolayısıyla partili cumhurbaşkanı olmak en azından bu yasaya açıkça aykırı. Şimdi YSK’ya, onun ardından Anayasa Mahkemesi’ne itiraz başvurusunda bulunacağım. Sonra da uluslararası yargıya gideceğim.”