Adaletin tesisi için kadının ölmesi mi gerek?
YIL 2011. Ayşe 20 yaşında Bursa'da yaşayan bir genç kadın. Hafif zekâ geriliği var. 20 yaşında birine göre muhakemesi zayıf, şekerle bile kandırılabilir bir yapıda. Ayşe Facebook'tan Cem'le...
YIL 2011. Ayşe 20 yaşında Bursa'da yaşayan bir genç kadın. Hafif zekâ geriliği var. 20 yaşında birine göre muhakemesi zayıf, şekerle bile kandırılabilir bir yapıda.
Ayşe Facebook'tan Cem'le tanışıyor. Cem, Ayşe'nin güvenini kazanıyor. Bir parkta buluşuyorlar, Cem Ayşe'yi evine götürüyor.
Evde Ayşe'ye bira içiriyor, sonra üstüne çullanıp zorla giysilerini çıkarıyor ve ona tecavüz ediyor. Ayşe, adamın elinden kurtulmak için direndikçe zulüm artıyor. Ayşe'nin ayak parmağının tırnağı kopuyor; sırtı, göğüs bölgesi morluklarla doluyor.
Ardından Cem, arkadaşı Kadir'e mesaj atıyor. Kadir geliyor ve bu kez de o Ayşe'ye tecavüz ediyor. Sonra yarı baygın Ayşe'yi Kadir'in kamyonuna bindirip Mudanya yolundaki McDonald's'a gidiyorlar. Buradan hamburger alıp aracın içinde yiyorlar. MOBESE kayıtlarında görüntüler var. Sonrasında aracı Mudanya yolunda tenha bir araziye çekiyorlar ve aracın içinde sırayla Ayşe'ye yine tecavüz ediyorlar. Bu olaydan kimseye bahsetmemesini tembihliyor, hatta İnegöl'de bir kız çocuğunu öldürdüklerini söylüyor, "Seni de öldürürüz" diye tehdit ediyorlar.
Eve gelmeyen Ayşe'yi annesi merak edip karakolu ararken, Kadir onları Cem'in evine bırakıyor. Cem sabah Ayşe'yi serbest bırakıyor. Ayşe yürüyerek anneannesinin evine gidiyor.
Annesi geliyor; teyzesiyle birlikte Ayşe'yi yıkıyorlar. Annesi "Babası duyarsa önce Ayşe'yi öldürür, sonra bizi öldürür, sonra da gider adamları öldürür. Konuyu kapatalım" diyor. Teyzesi "Yapanların yanına kâr kalmasın" diyor. Sonuçta Ayşe'yi karakola götürüyorlar.