Başka bir turizm mümkün
İşte bu yüzden Marmaris Alıç Mevkii’nde adını şarap tanrısından alan Dionysos adlı otelin odalarının her birine farklı şarap isimleri verilmiş. Bu yaz arkadaş tavsiyesiyle gittim buraya. Daha önce ne...
İşte bu yüzden Marmaris Alıç Mevkii’nde adını şarap tanrısından alan Dionysos adlı otelin odalarının her birine farklı şarap isimleri verilmiş.
Bu yaz arkadaş tavsiyesiyle gittim buraya. Daha önce ne adını duymuştum ne de varlığından haberdardım.
Zira iki yıl öncesine kadar iç turizme kapalı olan otele sadece yabancılar geliyormuş.
Turistler Türkiye’den el ayak çekince, otelin sahibi Ahmet Şenol, kepenk indirmek yerine oteli yerli turiste açmaya karar vermiş.
Marmaris İçmeler’den Turunç istikametinde ilerlediğinizde antik kent Amos’u hemen geçince dimdik bir yamaca serpiştirilmiş küçücük evlerden oluşan bir otel bu.
“Doğaya uyumlu otel nasıl olur?” diye merak ediyorsanız, burayı görmelisiniz.
Bir kere, devasa bir kanyonu çevreleyen kıvrımlı yollardan çıkıyorsunuz otele. Kanyonun karşısından baktığınızda oteli seçmeniz çok zor.
Zira, oteli meydana getiren küçük evler doğayla bir, adeta kamufle olmuş vaziyette.
Taştan evleri kayalıklardan ayırmanız zor. Hele bir de coşkun bitki örtüsüyle gizlenince...
Ahmet Şenol 1980’li yıllarda İstanbul’da aile işi olan metal üretimiyle meşgulken, “40 yaşımdan önce güneye yerleşmeliyim” diye düşünerek, turizmcilik hayaliyle 1989’da Marmaris civarına gelmiş. O zamanlar otelin şimdi bulunduğu bölgeye yol bile yok. Gelen, tekneyle geliyor.
Şenol önce İçmeler’de, orası kalabalıklaşınca Turunç’ta otelcilik yapmış.
Aradan uzunca bir süre geçtikten sonra Dionysos’un bulunduğu araziye dair bir hayal kurmuş ve o hayalini gerçekleştirmiş: İçinde meyve ve sebze yetiştiriciliği gibi ufak ölçekli tarım yapılabilecek, kendi zeytinyağlarını ürettikleri, yapılaşmanın ço...