Berbat bir tasarımın içinde yaşıyoruz
İNSANLIK tarihi 200 bin yıl eskiye uzanıyorsa tasarım tarihi de bir o kadar geriye gidiyor. İnsanlar var oldukça tasarlamışlar. Çağımızda kıyafetler, makyaj veya estetik müdahaleyle kişisel...
İNSANLIK tarihi 200 bin yıl eskiye uzanıyorsa tasarım tarihi de bir o kadar geriye gidiyor. İnsanlar var oldukça tasarlamışlar.
Çağımızda kıyafetler, makyaj veya estetik müdahaleyle kişisel görünümümüzü tasarlıyoruz. Dijital kimliğimizi tasarlıyoruz; sosyal medya hesaplarımızda yarattığımız profiller gerçek benliğimizden çok farklı olabiliyor. Etrafımızdaki cihazları tasarlıyoruz. Arayüzler, ağlar, sistemler, altyapılar, veriler, kimyasallar, genetik kodlar tasarlıyoruz.
Kendi salgılarıyla bir ağ örüp içinde yaşayan örümcek gibi, etrafımızı tasarımla örmüşüz.
Sualtı fiber optik kablolardan gemicilik rotalarına, uçuş rotalarına, uydu ve uzay çöpünün bulutlarına kadar gezegeni ve etrafını baştan tasarladık.
Peki bunlar iyi tasarımlar mı?
*
Mesela, bağımlısı olduğumuz cep telefonlarının sayısı dünyadaki insan nüfusundan fazla. Bakınca, süper ince yapısıyla dünyaya ulaşmamızı sağlayan mükemmel bir tasarım. Ama iyi bir tasarım mı? Gezegendeki derin kuyulardan çıkan nadir madenlerle ve kölelik koşullarında çalışan insanlar tarafından üretilen bir cihaz iyi tasarım olabilir mi? Ama bir yandan da bu tasarım mültecilerin tek sığınağı. Onu kullanarak geleceklerini tasarlıyorlar.