Çöpümüzü evde ayrıştırsak cari açığın yüzde 10’u kapanır
MÖ 1500’den itibaren camla başlayan, metal, kâğıt ve kartonla çeşitlenen ambalaj bugün artık artan nüfus ve üretime bağlı olarak plastik ağırlıklı. Bu yüzden korkunç bir çevre sorunuyla...
MÖ 1500’den itibaren camla başlayan, metal, kâğıt ve kartonla çeşitlenen ambalaj bugün artık artan nüfus ve üretime bağlı olarak plastik ağırlıklı. Bu yüzden korkunç bir çevre sorunuyla karşı karşıyayız.
Çözüm tek: Geridönüşüm.
Almanya, çöplerini ayrıştırıp değerlendirmede yüzde 65’lik oranla dünya birincisi. Türkiye’de ise çöplerin yüzde 99’u depolama sahalarına gömülüyor. Hanelerden ambalaj atığı toplanması yasal bir zorunluluk ama herhangi bir yaptırıma tabi olmadığı için evlerde ayrıştırılarak toplanan atık miktarı çok düşük. Kaynağından karışık toplanan çöpler maliyet yüzünden sonradan da ayrıştırılmıyor.
Yani mevzubahis çöp olduğunda epey ilkeliz.
*
Doğal kaynakları ve çevreyi korumak istiyorsak, bu ancak her birimizin çöpleri evde ayrıştırmasıyla mümkün.
Belediyelerin bu konuda çok hevesli olduğunu söylemek zor.
Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği ‘Türkiye Çöpünü Dönüştürüyor’ projesi kapsamında belediyelerin çöpleri nasıl toplayıp bertaraf ettiğini araştırmıştı. Geridönüşüme gönderilen atıkların tüm katı atıklara oranının yüzde 20’yi geçmediği anlaşılmıştı.
*
Çöplerimizi evde ayrıştırmayı alışkanlık haline getirmek zorundayız. Durduk yere alışkanlıklarımızı değiştirmediğimiz için de zekice teşviklere ihtiyacımız var.
Antalya Muratpaşa Belediyesi’nin ‘Çevreci Komşu Kart’ projesi şahane bir teşvik mesela.
Belediye, Çevreci Komşu Kart uygulamasını ilçe nüfusunun yarısından fazla olan kadınlardan başlattı. Kadın olmayan hanelerde yaşayan erkeklere de bir kart ulaştırıldı. Çocuklar da ‘çevreci kahramanlar’ olarak projeye dahil edildi.
Pilot olarak iki mahallede başlatılan uygulama 56 mahalleye yayıldı.