İnsanın arkadaşı ölünce kendinden bir parça da ölürmüş
ÖLÜM Allah’ın sevdiği kullarına soğuk bir bardak suyu içmek gibi gelirmiş.Ya kalanlara?*Çok sevdiğim bir arkadaşım öldü benim.Yaşamayı en çok seven, en karanlık günde bile gülebilen, her...
ÖLÜM Allah’ın sevdiği kullarına soğuk bir bardak suyu içmek gibi gelirmiş.
Ya kalanlara?
*
Çok sevdiğim bir arkadaşım öldü benim.
Yaşamayı en çok seven, en karanlık günde bile gülebilen, her şeye rağmen yaşama sarılan, baktığı her yerde aşkı gören, her yerde aşka yer açan arkadaşım öldü benim.
O belki o bir bardak soğuk suyu içer gibiydi giderken...
Ben ise...
Sibirya buzullarında başımdan aşağı kovalarca buzlu su boşalmış gibiyim daha çok.
*
“Servet (Kavasoğlu) kimdi, neydi?” diye sorduğumda kendime...
“Tutkuydu” diyorum bir an bile düşünmeden.
Yürekten konuşur, yürekten sarılır, uyduruk bir şarkıda dans edecekken bile yüreğini koyardı piste. Belki de o yüzden, en güzel dans edenimiz de oydu.
Öyle kalbiyle yaşardı ki, tanıdığım en büyük hayalperest, en azılı romantikti.
Sabah 09.00’da, daha gözünüzdeki çapaklar erimeden aşk hakkında konuşabilirdiniz onunla. Yanında içki veya çerez olmadan. Demlenmeden, daha kafalar güzelleşmeden. Öyle kahve yanında poğaçayla.
Aşkın muhabbetine bile âşıktı Servet. Sabah-akşam-öğlen fark etmezdi, hayatı aşkla yaşayan biriyle günün her saati aşktan söz edebilirdiniz.
Şimdi kim anlatacak bana aşkı?
*
“Şahane!” diye bir seslenişi vardı ki...
Yer gök inlerdi.
Öyle vurguyla, öyle içten, öyle coşkuyla...
Bir cehennemde bile yaşıyor olsam, bir anlığına gerçekten de şahane bir dünyada yaşadığımı sanırdım.