Şirket sahipleri sosyal vatandaş olmalı
Toplumu kalkındırma anlamında özel sektöre büyük iş düşüyor. Topluma bir şeyleri geri verme konusunda çabalar var. Ama bunların pek çoğu odaklı değil, bunun için de bazen reklama ve...
Toplumu kalkındırma anlamında özel sektöre büyük iş düşüyor.
Topluma bir şeyleri geri verme konusunda çabalar var. Ama bunların pek çoğu odaklı değil, bunun için de bazen reklama ve sponsorluğa kayıyor, karman çorman bir yapı ortaya çıkıyor.
Eksiklerin telafisi için ihtiyaç devam ettiği sürece, bunlar da devam etmeli.
Belirli temalar saptanmalı ve bu temalar odak kesimlerle buluşmalı.
Şirket sahipleri bu işleri şirketlerinin ‘sosyal sorumluluk projeleri’ gibi görmekten vazgeçip, kendileri birer ‘sosyal vatandaş’ olmalılar.
Şahenk İnisiyatifi bu çıkış noktasıyla kuruldu. Çocuklara, gençlere, yaşlılara ve spora odaklanmayı seçti.
Çalışmaları önce Toronto’da ‘Stevie Uluslararası İş Ödülleri’ töreninde dört ödül aldı.
Ardından Londra’da CSR International Excellence Awards tarafından üç ödüle layık görüldü.
Odak konularından biri yaşlılar.
Türkiye’nin yüzde 20’sinin 20 yıl sonra 60 yaşının üzerinde olacağından ve ülkemiz insanının iyi yaşlanmayı öğrenmesi gerektiğinden hareketle gençlere iyi yaşlanmayı öğretmeye, bunu yaparken de yaşlıları saklandıkları köşelerden çıkarmaya karar verdiler.
‘Yaşa Devam’ adını verdikleri çalışmayla hem Darülaceze’de hem de Boğaziçi Üniversitesi’nde kurdukları Yaşa Devam Akademisi’nde gençleri yaşlılarla buluşturuyorlar. Darülaceze’nin içinde iyi yaşlanmayı anlatan bir müze de yapıyorlar.
İnisiyatifin diğer odak konusu üniversiteli gençler.
Zira Türkiye’de üniversite öğrencilerinin pek çoğu bir kayboluş içerisinde.
Bir rehbere ihtiyaçları var.
‘Bugün Günlerden Yarın’ çalışması kapsamında üniversitelere konuşmacı götürüyorlar.