Türkiye tarihin hangi tarafında yer alacak?
TEMA Vakfı'nın davetlisi olarak Paris'teki iklim zirvesi COP21'e gittim. Hani şu bir nevi gut hastalığına yakalanmış gezegeni iyileştirmek için çarelerin arandığı müzakereler zinciri. Ülke delegasyonları...
TEMA Vakfı'nın davetlisi olarak Paris'teki iklim zirvesi COP21'e gittim.
Hani şu bir nevi gut hastalığına yakalanmış gezegeni iyileştirmek için çarelerin arandığı müzakereler zinciri.
Ülke delegasyonları iki hafta boyunca ortak bir eylem planı oluşturmaya çalıştı.
Amaç, doğal felaketlere, ölümlere, göçlere, açlığa yol açacak iklim değişikliğinin önüne geçebilmek için atmosferdeki ısınmayı 1.5 derecede tutmak için bir anlaşmaya imza atmaktı.
Ama havada kesif bir samimiyetsizlik kokusu vardı.
Malum iklim değişikliğinden en çok yoksul ülkeler ve halklar etkileniyor. Tarihsel sorumluluğun ucu ise en çok ABD ile Avrupa’ya dokunuyor. Sanayi Devrimi’nden beri atmosfere en çok gazı bu ülkeler saldı. O yüzden yoksul ülkeler iki haftadır diyor ki “Anlaşmaya tazminat maddesi eklensin”.
ABD buna kapalı durdu. Avrupa da ABD’nin arkasına sığındı. Zirve boyunca ABD’nin bu maddeyi anlaşmaya koydurmamak için küçük ada devletleri ‘duygusal yollarla’ ikna ettiği konuşuldu.
Bir yandan da ABD ve Avrupa karbon emisyonlarını sıfırlasa bile, Türkiye, Çin, Hindistan ve Brezilya gibi sanayileşen ülkeler sorumluluk almazsa ısı artışını 1.5 derecede tutma hedefine ulaşılamıyor. Herkesin elini taşın altına koyması şart.