Yarın utanmamak için
HER gün bayrağa sarılı tabutlar kalkarken, şehitler iki basamaklı sayılarla anılıyor. Sivillerin cenazeleri derin dondurucuda bekletiliyor; çocuklar sokaklarda akan kanı seyrediyor.Toplum çaresizlik içinde kıvranıyor....
HER gün bayrağa sarılı tabutlar kalkarken, şehitler iki basamaklı sayılarla anılıyor.
Sivillerin cenazeleri derin dondurucuda bekletiliyor; çocuklar sokaklarda akan kanı seyrediyor.
Toplum çaresizlik içinde kıvranıyor.
3-5 kişi orada, 5-10 kişi burada, belki bir duyan olur umuduyla barış çağrılarını sürdürüyor.
Birileri ise 'şehit cenazelerini protesto' adı altında ellerinde sopalar, taşlar, silahlarla Kürt yurttaşların canına kastediyor.
21 yaşında bir gencin Kürtçe konuştuğunu duyup kalbinden bıçaklıyorlar.
Yolu trafiğe kapayıp doğu plakalı araçların plakalarını söküyorlar.
Kürtlerin işyerlerine saldırıyorlar.
Kürt işçilerin evlerini, araçlarını ateşe veriyorlar.
İnsanların ekmek kapılarını ateşe vererek, onları linç ederek vatanı sevdiğini sanan şuursuzlar bunlar.
Tarihin çeşitli dönemlerinden çok iyi hatırladıklarımız bunlar.
*
Oyları konsolide etmek için güdülen kutuplaştırma siyaseti ülkeyi bu noktaya getirdi.
Düşmanlıklar ve savaşlar yeniden uyarlanarak topluma sunuluyor.
Milliyetçilik propagandaları ile beyinler yıkanıyor. Söylemlerle intikam ateşi besleniyor.