Yollarımız, köprülerimiz var ama Kızılderili'nin bilgeliği yok bizde
KIZILDERİLİ Şef Seattle 1854'te, halkının topraklarını beyaz adama satması istendiğinde, Beyaz Saray'a bir mektup yazar. Mektupta Kızılderililer için doğanın ve hayvanların ne ifade ettiğini şöyle...
KIZILDERİLİ Şef Seattle 1854'te, halkının topraklarını beyaz adama satması istendiğinde, Beyaz Saray'a bir mektup yazar.
Mektupta Kızılderililer için doğanın ve hayvanların ne ifade ettiğini şöyle anlatır:
“Beyaz adamın kurduğu kentlerin gürültüsü bile Kızılderili’ye acı verir. Beyaz adamın şehirlerinde sakin yer yoktur. Bir çiçeğin taçyapraklarının baharda açarken çıkardığı tatlı sesler ya da böceklerin kanat vuruşları duyulmaz. İnsan bir kuşun yalnız ağlayışını veya su birikintisi etrafında tartışan kurbağaların seslerini dinleyemezse yaşamın ne anlamı ve değeri kalır?
Eğer toprağımızı alma teklifinizi kabul etmeye karar verirsek bir şart koşacağım. Beyaz adam bu toprağın hayvanlarına kardeşleri gibi davranacak.
Çayırlarda çürüyen binlerce bizon gördüm! Beyaz adamın trenden vurup bıraktığı ve ne amaçla öldürdüğünü hâlâ anlayamadığım binlerce bizon. Dumanlı demir atın nasıl bizondan daha önemli olabileceğini anlayamıyorum. Biz ‘vahşi’ olduğumuzdan, bizonu sadece aç kalmamak için öldürürüz.
Hayvanlar olmadan insanlar nedir? Canlıların yok edildiği bir dünyada, insan ruhu yalnızlık duygusundan ölür.”
*
Dünyaya medeniyet getirme iddiasındaki beyaz adamın günahları saymakla bitmez. Ve bu günahlarından ‘vahşi’ diye nitelediği insanlar kadar ders çıkarabildiği söylenemez.
Bugün biz belki bu ülkede trenden insanların eğlence olsun diye bizon vurduklarını görmüyoruz... Ama ondan aşağı kalmayan vahşetlere tanık oluyoruz.
Belediyelerin zehirlediği hayvanların cansız bedenleriyle dolu sokaklara uyanabiliyoruz. Neredeyse her gün, kuyruğu koparılmış, kulağı kesilmiş veya kötü muamele görmüş sokak hayvanlarıyla karşılaşıyoruz.
Beton mezarlıklarda doğayla tüm bağlantısını yitirmiş kimilerinin etraflarında hayvanları görmek bile istemediğine; oturdukları kafelerde garsonlara hayvanları kovdurttuklarına tanık oluyoruz.
*
Hayvan Hakları İzleme Merkezi, son 5 ayın hayvan hakları ihlallerini raporlaştırdı. Bu rapora göre 1444 hayvan işkence gördü; 2 bin 769 hayvanın özgürlüğü kısıtlandı; 161 hayvanın canına kastedildi; 155 hayvan sokağa atıldı; bir hayvan cinsel şiddet gördü. Binlerce hayvanın öldürüldüğünü de biliyoruz.