53 yıl sonra bir ilk...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet Pekin’deki Uluslararası İşbirliği için Kuşak ve Yol Formu’nun ardından Washington’a geçerek ABD-Türkiye ilişkileri açısından tarihi bir ziyaret...

Cumhurbaşkanı Erdoğan ve beraberindeki heyet Pekin’deki Uluslararası İşbirliği için Kuşak ve Yol Formu’nun ardından Washington’a geçerek ABD-Türkiye ilişkileri açısından tarihi bir ziyaret gerçekleştirecek. Kendisinin de söylediği gibi bu ziyaret “virgül mesabesinde değil nokta mesabesinde” olacak. Başka bir deyişle ikili ilişkiler ya çok daha büyük bir zarar görecek ya da sorunların aşılması, Türkiye’nin hayati gördüğü çıkarlarının korunması için güvenceler elde edilecek.

İkili ilişkilerin ajandası yoğun. Konuşulacak, en üst düzeyde çözüm beklenecek birden çok sorun var. PYD’ye destek ve Gülen konusu çözülmesi, aşılması ya da Türkiye’ye zarar vermeyecek şekilde yönetilmesi, gereken başlıkların başında geliyor. Cumhurbaşkanı’nın ve Başbakan’ın açıklamalarından da Türkiye’nin ikili ilişkilere rasyonel baktığı, beklentilerini çok yukarı çekmediği anlaşılıyor.

***

Görünen o ki iki konuda da Türkiye muhataplarından en çok istediğini, yani birinci tercihini değilse bile istediğine en yakın olanı alacak. Sorunların çözümünde ara formüller bulunacak. Ancak Cumhurbaşkanı ve ekibinin işi hiç kolay değil. Her şeyden önce siyasi muhataplarının başı dertte. Trump’ın FBI Başkanı Comey’i ani bir kararla görevinden alması kendisi için çözdüğünden fazla sorun yarattı. Zaten seçiminden ve popülist söyleminden hiç mutlu olmayan ana akım medya Watergate skandalı ve Nixon benzetmeleri yapmaya başladı.

İkinci zorluk Türkiye’nin imajıyla ilgili. 2009 ve sonrasında İsrail ile olan ilişkilerin kötüye gitmesiyle başlayan eksen kayması tartışmaları 15 Temmuz darbe girişimini takiben farklı boyut kazandı. Haklı olup olmadıkları, bu tartışmanın doğru zemine oturup oturmadığı ayrı bir yazının konusu. Ancak algı genelde olumsuz. Buna rağmen Trump ve ekibi Türkiye’ye jeopolitik düzlemde bakıyor. Washington, düşünce kuruluşları dünyasındaki tartışmalardan belli ki fazla etkilenmiyor. Türkiye’yi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı iş yapılabilecek ortak olarak görüyor.

Yine de zorluk zorluktur. Her zorluk da sorunların çözümünü güçleştirme potansiyelini içinde barındırır. Kaldı ki sorunlar da zor sorunlar. ABD terörist ilan ettiği bir örgütün yan koluna kendince pragmatik nedenlerle silah da dahil her türlü desteği vermekte, müttefikinin ülkesinde darbe yapmaya kalkan bir örgütün liderini topraklarında barındırmakta. Her ikisini de Türkiye’nin anlayabilmesine, bu sorunlar yapılacak görüşmelerle aşılsa bile makul diye kabullenebilmesine imkan yok.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Çatışmanın 999’uncu gününde… 20 Kasım 2024 | 73 Okunma Papatya falını bıraksak diyorum… 17 Kasım 2024 | 117 Okunma Sıcaklık artışlarını durdurma umudu sanki yok gibi… 13 Kasım 2024 | 149 Okunma Dünya Trump’ı hazmetmeye çalışırken… 10 Kasım 2024 | 83 Okunma ABD seçimini yaparken… 06 Kasım 2024 | 92 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar