Beklentiler örtüşürken…
Türkiye ile Yunanistan arasında sorun çok. Adaların silahlanmasından hava sahasının genişliğine, kıta sahanlığından münhasır ekonomik bölgeye, kara sularından Kıbrıs’a pek çok konu on...
Türkiye ile Yunanistan arasında sorun çok. Adaların silahlanmasından hava sahasının genişliğine, kıta sahanlığından münhasır ekonomik bölgeye, kara sularından Kıbrıs’a pek çok konu on yıllardır çözüm bekliyor. Diplomatlar konuşuyor, siyasiler niyet beyanında bulunuyor fakat çözüm yolunda adım atılamıyor. Taraflar çözümün yöntemi üstünde dahi anlaşamıyor.
Bir taraf hak derken, diğer taraf hakkaniyet diyor. Yunanistan Ege’nin ve bir ölçüde Kıbrıs’ın kendine ait olması gerektiğine inanıyor. Giderek Akdeniz’e de sahip çıkmaya çalışıyor. Türkiye çok büyük biz ona ne yaparız ki argümanının arkasına sığınıyor, bizim konjonktürel zaafiyetlerimizden ve kendisinin AB üyeliğinden faydalanıyor.
Son bir kaç yıldır da ABD ve özellikle Fransa ile geliştirdiği ilişkilerine bariz şekilde güveniyor. Belli ki Yunanistan görünür bir gelecekte hiç bir sorunun çözümü için samimi çaba harcamayacak, Türkiye’nin imaj erozyonundan yararlanmayı, kendi çıkarlarını maksimize etmek için çalışmayı sürdürecek. Önüne çıkan her fırsatı değerlendirecek.
Türkiye de kapsamlı bir uzlaşma olmadan bugüne kadar savunduğu pozisyonlarından geri adım atmayacak, süreci biraz “brinkmanship’le”, mümkün...