Bu bir izlenim yazısıdır…
Son bir kaç gündür Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarının satır aralarından, Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarından ve bazı üst düzey Dışişleri yetkilileriyle...
Son bir kaç gündür Cumhurbaşkanı’nın konuşmalarının satır aralarından, Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarından ve bazı üst düzey Dışişleri yetkilileriyle görüşmelerden Suriye konusunda edindiğim izlenimleri ve çıkarttığım sonuçları bu yazıda özetlemek istiyorum. Her şeyi doğru anlamış olmayabilirim ama gelen kanaatim izlenen politikanın gerçekçi ve ayakları yere basar mahiyette olduğu.
Öncelikle Ankara bariz bir şekilde başarıyı sahiplenmekten kaçınıyor ve değişimi Suriye muhalefetinin dirayetine, rejimin içten çöküşüne ve rejime destek olanların konjonktürel zafiyetine bağlıyor. Fakat kendine atfedilen önemden mutlu ve belli ki gururlu. Yardıma da hazır. Şimdiden Şam havaalanının normal uçuşlara açılabilmesi için bir proje başlatılmış. AFAD, Kızılay, TİKA gibi kurumların temsilcileri Suriye’ye gitmiş.
Çok yakında Dışişleri Bakanı Fidan da Şam’a gidip temaslarda bulunacak. Görünen o ki, Türkiye kendi deneyimlerini Suriye ile paylaşacak, devletin inşasına katkıda bulunmaya çalışacak. Uygulanan ambargo ve yaptırımların kalkması, yeni rejimin dünya tarafından tanınması, ekonomisinin biraz olsun düzelmesi, insanlarının az da olsa huzura kavuşması, ülkenin yaralarını...