Hedef Rusya’yı yormaksa…
Karar Gazetesi Yazarı Mensur Akgün’ün bugünkü (27.04.2022)''Hedef Rusya’yı yormaksa…’’ başlıklı yazısı.
ABD Savunma Bakanı Austin Dışişleri Bakanı Blinken ile birlikte gerçekleştirdiği Kiev ziyareti sırasında ülkesinin hedefinin Rusya’yı bir daha böyle işlere kalkışamayacak kadar zayıflatmak olduğunu söyledi fakat tam olarak ne kadar zayıflaması gerektiğini belirtmedi.
Ancak söylediklerinden ülkesinin savaşı bitirmeyi değil sürdürmeyi düşündüğü anlaşıldı. Bundan Ukrayna yönetimi memnun oldu mu bilinmez ama Türkiye gibi savaşı durdurmak, çatışmayı sınırlamak isteyenlerin memnun olabileceğini düşünmek zor.
Bunun nedeni de Türkiye ya da başka bir ülkenin Rusya sevgisi değil. Savaşın insani, siyasi, iktisadi hemen her alanda külfetinin hissedilmesi, enerji fiyatlarından tahıl kıtlığına pek çok türev sorunun dünyanın hemen her yerinde istikrarsızlık doğuracağının görülmesi.
İltica konusu bile kendi başına bir sınama. Ayrıca savaşın tırmanma olasılığı da var. Polonya veya Slovakya’ya düşecek bir top mermisi çok şeyi değiştirebilme potansiyelini içinde barındırıyor. Dolayısıyla bu savaşın sürmemesi, bir an önce bitmesi gerekiyor.
Zaten Rusya yeteri kadar hırpalandı. Pazar günkü Jerusalem Post’ta yazdığına göre en az 21 bin 800 askerini kaybetti.
121 dronundan, 147 çok namlulu roket atarından, 69 hava savunma sisteminden, 408 topundan, 873 tankından, 154 de helikopterinden oldu.
Ukrayna yetkililerinin verdiği bilgiler doğruysa Rusya sekiz gemisini, 179 uçağını, 76 yakıt tankerini, 2 bin 238 zıhlı aracını, hepsinden önemlisi de dünya siyasetindeki ağırlığını, askeri önemini kaybetti. Üstelik de etkisi uzun yıllar hissedilecek yaptırımlara maruz kaldı.
Gerçekçi olmak gerekirse Rusya’nın yeni bir maceraya kalkışması zor. Uzunca bir süre kayıplarını telafi etmeye, üretim hatlarındaki aksamaları gidermeye, teknolojik ve örgütsel geriliğini ikame etmeye çalışması akla en yatkın olasılık.
Kaldı ki Rusya’nın zayıflatılması, potansiyel saldırganlığının önlenmesi için Ukrayna savaşının sürmesine de gerek yok. Richard Haas’ın bir kaç gün önce Foreign Affairs’de yazdığı gibi Batı’nın Soğuk Savaş yıllarından ve onun sonundan çıkartacağı çok ders var. Çevreleme de bunlardan biri.