Netanyahu’yu kimse durduramayacaksa...
7 Ekim’de Hamas ve diğer radikal grupların başlattığı saldırı Filistin halkı ve ülküsü için büyük bir yıkıma yol açtı. Çoğu kadın ve çocuk 33 bine yakın...
7 Ekim’de Hamas ve diğer radikal grupların başlattığı saldırı Filistin halkı ve ülküsü için büyük bir yıkıma yol açtı. Çoğu kadın ve çocuk 33 bine yakın insanın ölmesine, Gazze’nin yaşanamaz bir yer haline gelmesine, iki devletli çözümün temelini oluşturacak toprakların bir kez daha İsrail’in eline geçmesine neden oldu. İsrail ilk anda sarsılsa da bu saldırıyı genişlemek, yeni yerleşim yerleri açmak, hepsinin ötesinde de etnik temizlik gerçekleştirmek için fırsata dönüştürdü.
Saldırı kararının hangi saikler göz önünde bulundurularak verildiğini, bu saldırıyla ne amaçlandığı bilmesek de makul tahminler İslam dünyasını İsrail karşısında birleştirmek, İbrahim Anlaşmalarıyla başlayan ve Suudi Arabistan’la finale ulaşması beklenen İsrail-Arap yakınlaşmasını durdurmak olduğu yönünde. Olasıdır ki İsrail’in vereceğe tepkiye ve oluşacak sivil can kayıplarına istinaden Müslüman dünyanın da savaşa bir şekilde katılacağı öngörüldü.
Eğer bu tahmin doğruysa Hamas (askeri) liderliği fena halde yanıldı, halkına ve temsil ettiği davaya büyük bir darbe vurdu. Bırakın diğerlerini bir kenara İran dahi bu savaşa ancak dolaylı yollardan, Yemen ve başka yerlerdeki vekilleriyle katıldı....