Pozitif gündem
2012 yılında AB-Türkiye ilişkileri Kıbrıs sorunu, bazıları bizden, bazıları da üye ülkelerin kaprislerinden kaynaklanan sorunlar yüzünden tıkanınca ilerlemeyi gayri-resmi şekilde sağlamak...
2012 yılında AB-Türkiye ilişkileri Kıbrıs sorunu, bazıları bizden, bazıları da üye ülkelerin kaprislerinden kaynaklanan sorunlar yüzünden tıkanınca ilerlemeyi gayri-resmi şekilde sağlamak, Türkiye’nin AB ile olan ilişkilerini karşılaştığı olumsuzluklara esir olmaktan kurtarmak için “Pozitif Gündem” diye bir inisiyatif başlatılmıştı. 17 Mayıs’ta Brüksel’de zamanın AB Bakanı Egemen Bağış ve Genişlemeden Sorumlu Komiser Stefan Füle tarafından açıklanan bu inisiyatif ne yazık ki sorunları aşmaya yetmedi. Fakat her iki taraf da umut verdi. En azından Türkiye’nin umudunun kırılmamasını, dünyanın Türkiye’ye bakışının farklılaşmasını sağladı. Bağış o gün yaptığı açıklamada “Arkadaşlar bugün pozitif yaklaşıyoruz, negatif yaklaşmak istersek eleştirecek çok şey bulabiliriz. Ama şu da bir gerçek, bizi de eleştirmek isteyenlerin bulabileceği çok konular da olabilir. Bu ilişki iki mükemmel arasında devam eden bir ilişki değil. Avrupa’nın da kendine has sorunları var, Türkiye’nin de kendine has sorunları var” demişti. *** Zaten tam da bu anlayış yüzünden “pozitif gündem” önemli bir kavram olarak Türkiye’nin siyaset literatürüne girmişti. Sorunlar aşılamasa bile esir olunmaması için siyasi irade sergilenmesi 2012 yılında da, sonrasında da önemliydi.