Realizmin sevdiğim tarafı
Realizm uluslararası ilişkiler öğretisindeki dört önemli teoriden biri. Sistem içindeki devlet davranışını açıklamayı amaçlıyor. Ya insan doğasından ya da sistemin anarşik kabul edilen...
Realizm uluslararası ilişkiler öğretisindeki dört önemli teoriden biri. Sistem içindeki devlet davranışını açıklamayı amaçlıyor. Ya insan doğasından ya da sistemin anarşik kabul edilen yapısından yola çıkıyor. Saldırganı var, savunmacısı var. Yapısalcısı, eskisi, yenisi ve daha bir çok çeşidi mevcut. Ama temelde önerisi savaş çıkmasın, başın belaya girmesin istiyorsan güç dengelerine dikkat et.
İlhamını Thucydides’den, Hobbes’dan ve Machiavelli’den alıyor. İnsanı ihtirasları dışında pek önemsemiyor. Devletin bekası, gücün pekişmesi, çıkar diye tanımlanan şeylerin korunması için hemen her şeyi meşru görüyor. Gücü ve güçlüyü seviyor. Güçsüze güçlünün dediğini yapmaktan başka çıkış yolun yok mesajı veriyor. Hepsinin ötesinde de insan kıyımını, çektiği acıyı sorunsalı haline getirmiyor.
En çok eleştirilen teorilerin de başında geliyor. Yıllardır Marksistler, Liberaller, İnşacılar, Feministler ve daha pek çokları Realizmi ve onun dayatmaya çalıştığı anlayışı sarsmaya, silkelemeye, yeniden kurgulamaya çalışıyor. Üstelik az değişkenle çok şey açıklamayı hedeflediği için de zeminde sınandığında hata veriyor.
Ancak Realizm belki de gerçekten realist olduğu için öğreti ve...