Savaşın değil barışın sesi olmak…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde muhtemelen Türkiye’nin artan askeri gücünü ve Gazze’de yaşananlardan duyduğu rahatsızlığı vurgulamak için sarf ettiği sözler...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın geçtiğimiz günlerde muhtemelen Türkiye’nin artan askeri gücünü ve Gazze’de yaşananlardan duyduğu rahatsızlığı vurgulamak için sarf ettiği sözler Türkiye’de de dünyada da tepki doğurdu. Kendisine yönelik eleştiriler yapıldı. NATO’dan atılmamız gerektiğini iddia edenler dahi oldu. O da dün tepkilere tepki verdi.

Ama benim bildiğim ve gözlemlediğim kadarıyla somut bir politikadan ziyade geleceğe yönelik özlemi ima eden sözleri başında olduğu Türkiye’nin tutumuyla da çelişkiliydi. Çünkü Türkiye’nin amacı hiçbir zaman yerel çatışmaların yayılması, büyümesi olmadı.

Hedef Dağlık Karabağ’da, da Libya’da da, Suriye’de de ve şimdi Irak’ta da makul bir çözüm ortamının oluşmasını sağlamaktı. Diplomasiye öncelik verildi, gerektiğinde sınırlı askeri güce başvuruldu. Kaldı ki, Dağlık Karabağ’da Türkiye değil Azerbaycan silahlı kuvvetleri savaştı.

Gazze Savaşı başladığından bu yana da İsrail’i tıpkı başka pek çok ülke gibi diplomatik ve hukuki inisiyatiflerle daha fazla insan kıyımı yapmaktan caydırmaya, kalıcı çözümün parametrelerini oluşturmaya çalıştı. Arap Birliği’ne ve İslam İşbirliği Teşkilatı Örgütü’ne dayandı.

BM’yi harekete geçirmek...

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Türkiye’nin beş önemli sorunu… 16 Nisan 2025 | 170 Okunma İsrail bir kez daha genişleyebilecek mi? 13 Nisan 2025 | 131 Okunma İran’la Amerika barışır mı? 09 Nisan 2025 | 194 Okunma Trump dünyasında Türkiye… 02 Nisan 2025 | 165 Okunma Türkiye NATO’suz yapabilir mi? 30 Mart 2025 | 104 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar
Close menu