Siyasette risk yönetimi...
İşletmeler söz konusu olduğunda risk yönetimi bir bilim dalı. İlk kitapları 1920’lerde yazılmış, günümüze gelindiğinde de külliyatı oluşmuş. Artık standartları, enstitüleri bile var....
İşletmeler söz konusu olduğunda risk yönetimi bir bilim dalı. İlk kitapları 1920’lerde yazılmış, günümüze gelindiğinde de külliyatı oluşmuş. Artık standartları, enstitüleri bile var. İşletmeler bir işe kalkışmadan, önemli bir yatırım yapmadan önce ne gibi risklerle karşılaşabileceklerini, karşılaştıkları riskleri nasıl yönetebileceklerini biliyorlar. İşletme okuyan hemen her öğrenci bu konuda en az bir ders alıyor, vakalar üstünden geliştirilen sistematik bilgiden haberdar oluyor.
Siyasette, daha doğrusu dünya siyasetinde ise risk yönetimi henüz bir bilim dalı değil. Tarihten teoriye okunan ve okutulan her şey riskin varlığına işaret etse de yönetimine ilişkin yapılmış ve geçerliliği genele yakın kabul görmüş bir çalışma yok. Biz daha ziyade rasyonel hareket etme ve rasyonelliğin tanımı üstünde duruyoruz, devlet davranışını açıklama anlamında bir teorinin diğerinden neden üstün olduğunu tartışıyoruz.
Bir riskle karşılaştıklarında, istemedikleri bir savaşa ya da kendilerine zarar verecek bir krize sürüklenme söz konusu olduğunda devletler, yani aslında onları yönetenler işletmelerden farklı olarak hazır reçeteler yerine tecrübelerine, biraz da bilgilerine dayanıyor....