Takım elbise ve kravat sanırım işe yaradı…
Muhtemelen kendilerinin bile beklemedikleri bir hızla Şam’a ilerleyip iktidarı ele geçiren HTŞ liderliği daha ilk günlerinden itibaren dünyaya IŞİD ya da El Kaide olmadıklarını, geçmişleriyle...
Muhtemelen kendilerinin bile beklemedikleri bir hızla Şam’a ilerleyip iktidarı ele geçiren HTŞ liderliği daha ilk günlerinden itibaren dünyaya IŞİD ya da El Kaide olmadıklarını, geçmişleriyle bağlarını koparttıklarını göstermeye çalıştı. Suriye’de yeni bir Taliban rejiminin kurulacağını düşünenlerin endişelerini gidermek için ellerinden geleni yaptı.
Uzlaşmacı bir siyasi üslup benimsedi, provokasyonlara kapılmadı, kuracakları rejimin kapsayıcı olacağının altını eylem ve söylemleriyle çizdi. Hepsinin ötesinde de görüntüsüne önem verdi. Dünyaya biz aslında sizden farklı değiliz demeye çalıştı. Eski başbakana görev devir teslimi için giden korumaların giydiklerinden Ahmed eş Şara’nın kıyafetine kadar her şey iyi düşünülmüş ve belli ki bir mesajın iletilmesi amacıyla tasarlanmıştı.
En radikal görsel mesaj ise Hakan Fidan’ın Şam ziyareti sırasında verildi. Şara takım elbise ve kravatla Türkiye Dışişleri Bakanı’nı sembolik bir yerde ve sembolik bir duruşla kabul etti. Türkiye’den ve dünyanın başka yerlerinden bakanlar bu sembolizmi magazinleştirmeye, kravat, elbise ve ayakkabının markasına, hatta renk uyumuna indirgemeye kalksa da mesaj aslında verilmiş, üstelik de...