Trollük saygın bir mesleğe mi dönüşecek?
Hayatımın ilk trolüne 1980’li yılların başında Oslo’daki bir hediyelik eşya dükkanında rastlamıştım.
Büyük burunlu, estetik açıdan rahatsız edici ancak kendini zengin turistlere satın aldıracak kadar da sevimli küçük bir yaratıktı. Efsanelerden çıktıkları için farklı türleri vardı. Eskiden ormanlarda yaşadıkları, gelene geçene hayatı zehir ettikleri söylenirdi. Fakat troller nefret edilen değil sevilen, saygı duyulan masal kahramanlarıydı.
Yıllar sonra insanlara hayatı sanal alemde zehir eden türlerinin çıktığını gördük. Bunu bazıları İskandinav masallarındakilerle, bazılarıysa bir balıkçılık tekniği olan trolle özdeşleştirdi. Ama yalan haber ürettikleri, haksız yere suçlamalar yaptıkları, gerçek olmayan bir gerçeklik dünyasında hakikat sonrasının yaratılmasına katkıda bulundukları ve daha pek çok nedenle bu troller insanlara Oslo’dakiler gibi sempatik gelmedi.