Türkiye'nin beklentileri
Dünya siyasetindeki gündelik dalgalanmalar, bazen de haberlerin veriliş tarzı, sorunları olduğundan büyük görmemize neden oluyor. Türkiye’nin hiçbir beklentisi karşılanmayacak, çıkarları...
Dünya siyasetindeki gündelik dalgalanmalar, bazen de haberlerin veriliş tarzı, sorunları olduğundan büyük görmemize neden oluyor. Türkiye’nin hiçbir beklentisi karşılanmayacak, çıkarları korunmayacakmış gibi geliyor. İçeride yaşadığımız sorunlar ve o sorunlar karşısında belli başlı aktörlerin tavır alışları da algı yanılmasına katkıda bulunuyor. Oysa Türkiye her istediğinin değilse bile pek çok talebinin karşılanmasını sağlıyor.
Pazarlık tabii ki yapılıyor. Ama pazarlık sonucunda Türkiye temel çıkarlarını koruyabiliyor. Görünen o ki Suriye konusunda da temel çıkarlarını koruyacak, masadan galip ayrılacak. Rusya ve ABD genelkurmay başkanlarının Genelkurmay Başkanı Akar’ın misafiri olarak Antalya’ya gelmeleri, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Moskova’ya gidecek olması bunun en bariz göstergesi.
***
Görüşmelerin ayrıntılarını doğal olarak bilmiyoruz ama yapılan ve yapılacak ziyaretler, Türkiye’nin Rakka ve Menbiç konusundaki temel beklentilerinin karşılanacağına işaret ediyor. Ne ABD ne de Rusya, Türkiye’ye rağmen bir politika geliştirmek, Türkiye’yi karşısına almak niyetinde değil. Öyle olsaydı genelkurmay başkanları Türkiye’ye gelmezdi. Belli ki Türkiye’nin itirazları ve eleştirileri bu iki devlet üstünde etkili olmuş.
Ancak Rusya’dan da Amerika’dan da mucize beklemeyelim. İki ülke de PKK/PYD kartını kaybetmek, başkasına kaptırmak istemeyecektir. Onlar bundan önce olduğu gibi bundan sonra da (tıpkı Türkiye, tıpkı diğer devletler gibi) çıkarlarını maksimize etmeye çalışacaklardır. Fakat Türkiye ile optimum bir noktada buluşmak için çaba da sarf edeceklerdir. Türkiye’nin güvenlik endişelerine daha fazla hassasiyet göstereceklerdir.
Bilindiği gibi bu endişelerin en başında Suriye’nin kuzeyinde PKK patentli bir devletin altyapısının oluşması geliyor. Bu yüzden Türkiye, PKK’nın yan kolu olan PYD’nin daha fazla güçlenmemesi için coğrafi, hukuki ve siyasi kısıtlamalar koymaya, PYD’nin IŞİD’e karşı savaşta ABD tarafından çözüm ortağı olarak görülmesinin önüne geçmeye çalışıyor. Bu amaçla stratejik ortağına ve diğerlerine sorumluluklarını hatırlatıyor.