Üyeliği değil, ilişkileri düşünme zaman

Türkiye AB’ye üye olmak istedi. Seçmenler de istedi, seçilmişler de, seçkinler de. Bazen kendinden, ama en çok da üyesi olmaya çalıştığı kulübün üyelerinin kendisi hakkındaki...

Türkiye AB’ye üye olmak istedi. Seçmenler de istedi, seçilmişler de, seçkinler de. Bazen kendinden, ama en çok da üyesi olmaya çalıştığı kulübün üyelerinin kendisi hakkındaki önyargıları yüzünden üyelik bir türlü gerçekleşmedi. Kimi zaman ekonomik performansı, kimi zaman da demokrasi karnesi öne sürülürdü. Demokrasisinde atılım, ekonomisinde atak yaptığında ise başka sorunları ön plana çıkartıldı. Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün faturasını Annan Planı’na evet demelerine rağmen pek çok AB ülkesi Türkiye’ye ve Türk tarafına kesti. Gümrük Birliğinden kaynaklanan sorumluluklar yerine getirilmiyor gerekçesiyle müzakere başlıkları askıya alındı, açılıp-kapanmasına diğer adaylara uygulanmayan sınırlamalar getirildi. Türkiye’ye özgü bir üyelik statüsü icat edilmeye çalışıldı. *** Üyeliğimizi güya en çok destekleyen ülkelerin ve liderlerin bile aslında samimi olmadıkları zaman içinde anlaşıldı. Ama Türkiye anlamamış gibi yapmayı, kendine karşı uygulanan ayrımcılığı görmezden gelmeyi tercih etti.

YAZININ DEVAMI
ÇOK OKUNAN YAZARLAR
YAZARIN DİĞER YAZILARI
Çatışmanın 999’uncu gününde… 20 Kasım 2024 | 72 Okunma Papatya falını bıraksak diyorum… 17 Kasım 2024 | 117 Okunma Sıcaklık artışlarını durdurma umudu sanki yok gibi… 13 Kasım 2024 | 149 Okunma Dünya Trump’ı hazmetmeye çalışırken… 10 Kasım 2024 | 83 Okunma ABD seçimini yaparken… 06 Kasım 2024 | 92 Okunma
TÜM YAZILARI
Yorumlar