AB çapası İngiltere’ye gerekmez; bize şart!
İngiltere’de perşembe günü genel seçimler yapıldı, cuma günü sonuçlar belli oldu ve aradan 12 saat geçmeden, seçimden başarısızlıkla çıkan parti liderlerinin 3’ü birden istifa etmek...
İngiltere’de perşembe günü genel seçimler yapıldı, cuma günü sonuçlar belli oldu ve aradan 12 saat geçmeden, seçimden başarısızlıkla çıkan parti liderlerinin 3’ü birden istifa etmek zorunda kaldılar.
Siyasi sistemde başarı/başarısızlık nasıl ölçülüyor, yenilenme nasıl oluyor, demokrasi nasıl işliyor? İstifa eden ana muhalefet İşçi Partisi lideri Ed Miliband, Başbakan David Cameron’un koalisyon ortağı Liberal Demokratlar’ın lideri Nick Clegg ve Birleşik Krallık Bağımsızlık Partisi lideri Nigel Farage’e sormak isterdim.
Muhafazakâr Parti ise küresel ekonomik krizin en ağır yaşandığı ülkelerden biri İngiltere olduğu halde oyunu artırmakla kalmayıp, bu kez koalisyona ihtiyaç duymadan tek başına iktidar olmayı başardı.
Cameron’un eleştirildiği konulardan biri de Avrupa Birliği referandumuydu, ancak bu ona oy kaybettirmedi, tam tersine belki de kazandırdı. İngiltere AB’den ayrılsın mı, ayrılmasın mı? Cameron, seçim zaferinin ardından yaptığı ilk konuşmada “Referandumu yapacağız” dedi.
AB üyeliği İngiltere’nin hep tartıştığı bir konuydu; AB’nin bir başarı hikâyesi olmaktan çıkması, bu tartışmayı daha da alevlendirdi.
Ortak payda demokrasi
İngiltere’de 3 parti liderinin seçim sonuçları üzerine istifaya hazırlandıkları saatlerde biz, 9 Mayıs Avrupa Günü’nü bir gün önceden kutlamak üzere Türkiye-Avrupa Birliği Derneği’nin düzenlediği “Avrupa Kimliği ve Türkiye” başlıklı paneldeydik