HDP’nin kadınlarına TBMM’nin ihtiyacı var
Günlük alışverişimi yaptığım marketin çalışanlarıyla siyaset de konuşuruz. Gazeteci olduğumu bildiklerinden onlar lafı açar genelde...Dünkü konumuz Halkların Demokrasi Partisi HDP’nin lideri...
Günlük alışverişimi yaptığım marketin çalışanlarıyla siyaset de konuşuruz. Gazeteci olduğumu bildiklerinden onlar lafı açar genelde...
Dünkü konumuz Halkların Demokrasi Partisi HDP’nin lideri Selahattin Demirtaş’tı. Sebze-meyve reyonunun kıdemli çalışanı Mehmet bey, beni görür görmez “Demirtaş’ı CNN Türk’te türkü söylerken gördünüz mü?” diye sordu. Kendisi MHP’li, benimle konuşurken HDP’den ilk kez bir terör örgütü gibi değil de normal bir partiymiş gibi bahsettiğine tanık oluyorum.
Et ve balık reyonunda da durum farklı değil. Herkes seyretmiş Demirtaş’ı Ahmet Hakan’ın programında... Hatta bir zamanlar Yeni Demokrasi Hareketi’nde çalışmış olan balık bölümünün şefi Yunus, oyunu HDP’ye verecek. “Abla bak, eskiden insanlar HADEP ya da BDP demeye korkarlardı, şimdi artık HDP demeye korkmuyorlar; bu çok önemli bir dönüşüm” diyor.
Güzel türkü söylüyor
Demirtaş CNN Türk’te elinde bağlamasıyla türkü söylerken gerçekten çok etkileyiciydi. Hiç detone olmadan, hiç yanlış nota basmadan müthiş bir sükûnet içinde söyledi 2 türküyü de... Tıpkı sorulara sakin sakin verdiği esaslı yanıtlar gibi...
“Bizim adayların büyük çoğunluğu emekçileri temsil ediyor; büyük kentlerde ise entelektüel kesim yanımızda” diyor ki doğru. “Barajı geçersek milletvekillerimizin yarısı kadın olacak; biz kadınların partisiyiz” diyor ki o da doğru.
Demirtaş’ı dinlerken son 2 hafta içinde karşılaştığım 2 kadın HDP adayı geliyor aklıma. Biri emekçi, diğeri hukukçu; ama ikisi de yoksulun-mağdurun-kadının yanında olmak için siyaset yapıyor.