1 Kasım: Uçurumdan önce son çıkış
Bilmiyorum Akit okurlarına böyle bir hatırlatma yapmaya gerek var mı? Onlar zaten bu toplumda en şuurlu okuyucu kitlesi. Ama öyle kritik bir süreçten geçiyoruz ki herkesin birbirini ikaz etmesi ve kalan şu sayılı günde son bir...
Bilmiyorum Akit okurlarına böyle bir hatırlatma yapmaya gerek var mı? Onlar zaten bu toplumda en şuurlu okuyucu kitlesi. Ama öyle kritik bir süreçten geçiyoruz ki herkesin birbirini ikaz etmesi ve kalan şu sayılı günde son bir gayret göstermesi herkesin üstüne düşen bir görev.
Benim bir oyumla ne olur ki sorusunun cevabını sanıyorum 7 Haziran’da herkes aldı. Üç yüz beş yüz oyla kaybedilen milletvekillikleri ve boşa geçen bunca zaman. Az olsun benim olsun hırsıyla bölünen oylar. Bu iktidara ders vereceğiz mantığıyla muhalefetin ekmeğine yağ sürmeler. Adeta tırnaklarla kazılarak kazanılmış bunca kazanımın bir anda heba olacağı gerçeğiyle yüzleşme. Zihninde hâlâ tereddüt olanlara sadece bir iki gün Doğan medyasını ve paralel yapının yayın organlarını takip etmelerini tavsiye ederim. Ne kadar şuurlu ve disiplinli bir program takip ettiklerini ve Ak Parti karşısında tek vücut olduklarını göreceksiniz.
Sandık başına giden herkesin bunu basit bir oy kullanma süreci olarak görmemesi lazım. Sandıktan çıkacak sonuç Suriye’yi, Irak’ı, İran’ı, Bosna’yı, İsrail’i kısacası bütün dünyayı yakından ilgilendiriyor. Bütün ümmetin duası Türkiye için. Çünkü aynen Çanakkale’de olduğu gibi Türkiye yine ümmetin tek umudu, haksızlıklar karşısında direnen son kalesi. Bu kalenin surlarında açılacak bir gedik ve koalisyon ile kaybedilecek bir tek günün telafisi mümkün olmayacaktır. Ak Parti’yi koalisyona mecbur kılmak, muhalefet liderlerinin bitmek tükenmek bilmeyen kaprisleriyle baş başa bırakmak, hepimizin üstüne bir vebal. 7 Haziran sonrası özellikle CHP’nin koalisyon için direttiği şartlar bugüne kadar elde edilen bütün kazanımların tek kalemde silinmesinden ibaret.