Aklıselim sahibi

Büyük resme bir kere daha bakmak gerekir. Dünya gailesi, iş güç çoluk çocuk derken arada bir büyük resmi tekrar hatırlamak gerekir. Ağaçların dallarından gökyüzünü, yapraklardan güneşi göremediğimiz zaman ormanın arz ettiği bütüncül mesajı gözden kaçırmak söz konusu olabiliyor bazen. Yukarıya, dalların arasından göklere uzanayım derken çer çöpün göze kaçması, güneşin göz kamaştırması vesaire dikkati dağıtabiliyor. Onun içindir ki hatırlamak elzem. Hatırlatmak bir görev. İslami bir sorumluluk…

Türkiye üzerine oynanan oyun sıradan bir oyun değil. Türkiye ile sınırlı değil. Bu büyük bir oyun. Büyük bir planlamanın sadece bir parçası. Köy, küresel bir köy. Sınırların iç içe geçtiği, “orada bir köy var uzakta, o köy bizim köyümüzdür”dekinden farklı bir köy. Domino taşlarının birbirini düşürdüğü gibi, bir üflemeyle binlerce kilometreyi birkaç saniye içinde birbirine yakınlaştıran, iç içe geçiştiren bir köy. Küresel köy.

Bu köyde Türkiye çok önemli bir aktör. Öyle önemli ki, en önemli aktör. Eskiden olduğu gibi, alışılageldiği gibi batılı müttefiklerinin, Avrupa’nın, Amerika’nın peşine takılmış, onlar nereye giderse, peşinden giden, onların borazanlığını yapan, onların münasip gördüğü yere konaklayan, Clinton’ın önünde el pençe divan duran Ecevit misali titrek titrek ve fakat hazırola geçen Türkiye değil. Şimdiki başka bir Türkiye. Erdoğan Türkiyesi, Ak Parti Türkiyesi, şahlanan bir Türkiye.