Artık FETÖ’nüz de yok
Demokrasilerde amaç halkın muktedir olmasıdır. Peki bu nasıl mümkün olur....seçimle. İnsanlar işlerini güçlerini bırakıp devlet yönetimine vaktini adayamayacağına göre, birileri onlar adına bunu...
Demokrasilerde amaç halkın muktedir olmasıdır. Peki bu nasıl mümkün olur....seçimle. İnsanlar işlerini güçlerini bırakıp devlet yönetimine vaktini adayamayacağına göre, birileri onlar adına bunu yapacaktır ve bu birileri ancak o halkın onayı ile belirlenmelidir. Nitekim seçim sonucu çıkan tablo ile gidip bir yerde ki biz burayı meclis, parlamento, duma, kongre birçok farklı isim ile tanımlayabiliyoruz orada bu temsil işini gerçekleştirirler.
Bu temel bilgileri zannederim ilkokul sıralarında şimdilerde veriyorlardır. İki artı iki dört eder kadar basit ve fakat temel bir bilgi değil midir bu...evet.
Bu sistemin oluşturulmasının en önemli hedefi anlaşmazlıkların diz boyu olduğu insan dünyasında kılıçları kuşanmadan sonuç alabilmek, işleri arazide yumruklarla değil, tabiri caizse masada çözmektir. Zorbalıkla değil, güzellikle, dövüşle değil ikna ile. Silahla değil diplomasi ile.
Şimdi bakalım Türkiye siyasetinde kendini Kürtlerin temsilcisi olarak siyasete eklemlemiş HDP’ye. HDP’liler değil miydi ki insanlardan barış, huzur adına oy isteyen. Çoluk çocuk Güneydoğu’da zeytin dalı rüzgârları estiren. Bizler gibi bu sunulana kanmayanlar olsa da kandırılanlar HDP’nin peşine takılmış gittiler. Onların da belki yaptıkları hüsnü zan ile bir itme gücü ile oy verelim de ülkemizin başına kendimizi bildik bileli bela olan şu teröre bir son verilsin, çeneleri kapanmış, silahları susmuş olsun, dediler... Kimbilir. HDP gelecek terör bitecek hayaline kapıldılar.