CHP’nin dershane merakı
CHP’nin halktan yana (!) duruş alma kayıtı üzerinde duruyorduk, devam edelim. Adını halkın partisi olarak akıllara kazısa da, CHP her daim malum güç odaklarının statükosunu muhafaza etmek için çaba...
CHP’nin halktan yana (!) duruş alma kayıtı üzerinde duruyorduk, devam edelim. Adını halkın partisi olarak akıllara kazısa da, CHP her daim malum güç odaklarının statükosunu muhafaza etmek için çaba göstermiştir. Resmi ideolojinin katı ve tavizsiz yüzünü temsil edegelen CHP, nerede milletin durumuna fayda getirecek bir girişim var, onun dibine kibrit suyu dökmeyi alışkanlık haline getirmiştir. İçgüdüsel bir atakla, sanki refleksif olarak milletin karşısına itirazı ile dikilir durur. Hatırlar mısınız çok da geçmişte değil, Sezer’in Cumhurbaşkanlığı döneminde fakir fukara öğrencilere devlet yardımı yapmak üzerine AK Parti’nin yapmış olduğu girişimlere ket vurmak anlamında CHP’li kafa Sezer’e şikayette bulunmuş, o da hemen onlarla birlik olmuş, öksüz, yetim, ihtiyaç sahibi öğrencilere gidecek yardımın düzenlemesini iptal etmişti. Daha öncelerde rahmetli Özal çok çekmişti bunlardan. Başbakanlığı döneminde açılıma yönelik her bir girişiminde, karşısında ya Deniz Baykal’ı ya da Erdal İnönü’yü bulurdu. Ecevit’se sözde nazikliği ve sözde “emekçi”liğiyle ne kadar da milletten, halktan, ezilenden yana olduğunu 28 Şubat döneminde göstermişti (!).
Bu konuda örnekler tükenmez…Şimdi Paralel işbirliği içinde dershaneleri açtırmak için Anayasa Mahkemesi’ne başvurmuş bir CHP var karşımızda. Aslında şaşırmamamız gerekiyor. Çünkü CHP, yine elitist yaklaşımı içinde ne olduğunu ortaya koymuş oluyor. Dershane dediğiniz şey ülkemizin eğitim sisteminin bir ucubesidir. Garabettir. Benim neslim dershane ile üniversite imtihanları için tanışmıştı, o yıllarda olsa olsa yüksek eğitim için dershaneye gidilirdi. O da Ankara’nın göbeğinde üst-orta sınıf ailelerin yaşadığı bölgelerde. Civar Ankara’yı veya ülkenin periferi kabul edilecek yerleşim bölgelerini kastetmiyorum.