Bir sosyal adalet öyküsü
Güney Afrika’ya iş gezisine giden genç iş adamının işleri umduğundan daha başarılı ve çabuk gelişir. Sözleşme imzalanınca bile dönüşüne daha bir gün vardır. Vakit...
Güney Afrika’ya iş gezisine giden genç iş adamının işleri umduğundan daha başarılı ve çabuk gelişir. Sözleşme imzalanınca bile dönüşüne daha bir gün vardır. Vakit geçsin diye dolaşırken ‘Ghandi’ filminin afişleri dikkatini çeker. Hani şu bol Oscar’lı uzun film…
Hemen taksiden iner ve doğru gişenin önündeki kuyruğa girer. Çevresindekiler tuhaf tuhaf bakarken biri:
— Beyefendi, siz yabancısınız galiba?
— Evet, nereden anladınız?
— Burada beyazlar kuyruğa girmez, doğrudan gişeye gidip biletlerini oradan alır.
Adam biraz mahcup, tüm kuyruğu atlar gişeye gelir. Evet… Gerçekten de beyazlar için ayrı bir pencere vardır.
— İyi günler, arka yada ortadan bir koltuk lütfen..
Gişedeki kız şaşkın:
— Beyefendi, siz yabancısınız galiba?
— Evet, nereden anladınız?
— Burada beyazlar, salonda değil, balkonda oturur!
— Peki, bir balkon lütfen!
Balkondan filmi izlerken, Güney Afrika’da bizim sinemalardaki gibi filmde ara verilmediğinden sıkışır haliyle. Etraf karanlık, herkes filmi izliyor, dayanamaz ve
ayağa kalkınca, yandaki sorar:
— Nereye beyefendi?
— Hiiç…...