Her şeyin başı liyakat
Adalet Sarayları inşa ettirerek adalet sağlanmaz. Adaleti sağlayacak olan, o binaların içindeki liyakatli hukukçulardır. Son derece modern büyük hastaneler yapmakla da ülkenin sağlık problemlerini çözülemez....
Adalet Sarayları inşa ettirerek adalet sağlanmaz. Adaleti sağlayacak olan, o binaların içindeki liyakatli hukukçulardır. Son derece modern büyük hastaneler yapmakla da ülkenin sağlık problemlerini çözülemez. Problemi çözecek olan içindeki iyi yetişmiş, liyakatli hekimlerdir. Her şehre bir veya birden fazla üniversite açarak da ülkenin geleceğini omuzlarında taşıyacak liyakatli gençleri yetiştiremezsiniz.
Yukarıdaki örneklerden yola çıkacak olursak da eğitimin temeli de orta eğitimde öğretmen, üniversitelerde ise donanımlı akademisyenler, yani liyakatli eğitmenlerdir.
Sanıyorum hiç düşünmediniz bu kadar çok üniversite hocasını nereden bulacağınız diye. Tabii onun da kolayı vardı size göre. Akademik yükseltilmedeki dil sınavı puanı düşürülür, bilimsel yayın puanı koyar, oluşturulan dosya, jüri üyelerine gönderilir. Jüri inceler, onaylarsa “Doçent” olur. Ama gelin görün ki jüri üyesi adayın yüzünü bile görmüyor. Böyle bir akademik sınav olabilir mi? Peki böyle bir akademik yükseltmeyi Tıp Fakülteleri için düşünebiliyor musunuz?
Ülkeyi yönetenler, bu tür sınav yöntemleri ile akademik yükseltmeler yapılırsa geleceğimizi kimlere emanet edeceğiz???
Değerli...