Özlemle...
Değerli Okurlar, aşağıda sizinle paylaşacağım yazı, beni çok duygulandırdı. Günümüz Türkiye’sini, hele de yaşananları düşündükçe, böyle geniş vizyona sahip bir liderin çizdiği yoldan nasıl çıkabildik diye hayret ediyorum!
Okurken hem duygulanacağınıza, hem de özleminizin artacağına inanıyorum. Keyifli bir hafta sonu dilerim.
ATATÜRK VE KÖYLÜ
‘Yüzyıllar, Türk halkı içerisinde en çok Türk köylüsünün ezilmişliğine tanıklık etmiştir. Türkiye’nin gerçek sahibi ve efendisi, gerçek üretici olan köylüdür diyen Atatürk, köylünün ihmal edilmişliğini bir türlü kabullenememiştir. Yapılmış olan haksızlıkları 1 Mart 1922’de Meclis’te yaptığı bir konuşmada şöyle dile getirmiştir.
“Efendiler!… Yedi yüzyıldan beri dünyanın çeşitli ülkelerine göndererek, kanlarını akıttığımız, kemiklerini topraklarında bıraktığımız ve yedi yüzyıldan beri emeklerini ellerinden alıp savurduğumuz ve buna karşılık he zaman aşağılama ve alçaltma ile karşılık verdiğimiz ve bunca özveri ve bağışlarına karşı iyilik bilmezlik, küstahlık ve zorbalıkla uşak durumuna indirmek istediğimiz bu soylu sahibin önünde büyük bir utanç ve saygıyla gerçek durumumuzu alalım.”
Cumhuriyetin ilk yıllarından itibaren Atatürk bu sözlerinin takipçisi olmuştur.