Unutulmayanlar
Değerli Okurlar, zaman zaman sizlerle internetten gelen bilgileri paylaşıyorum. Bu paylaşımlarım, tarihe mal olmuş kişilerin az bilinen başarıları, karşılık beklemeden yaptıkları fedakarlıklar veya bilimde, sanat...
Değerli Okurlar, zaman zaman sizlerle internetten gelen bilgileri paylaşıyorum. Bu paylaşımlarım, tarihe mal olmuş kişilerin az bilinen başarıları, karşılık beklemeden yaptıkları fedakarlıklar veya bilimde, sanat alanında hepimizin göğsünü kabartacak katkılarına ilişkin oluyor. Amacım günlük siyasetin iç karartan ortamından sizleri uzaklaştırmak, bir anlığına da olsa yüzünüzde bir gülümseme oluşturmak. Aşağıda paylaşacağım olay beni derinden etkiledi. Yaşam öyle bir şey ki her türlü yorumu, şiirsel anlatımı bir anda aşıyor ve o an kelimelerin yetersiz kaldığını, boğazınızın düğümlenmesinden anlıyorsunuz. İsterseniz önce hikayeyi anlatayım sonra ne düşündüğümü paylaşayım. Efendim hikaye şöyle başlıyor.
Bir şarkıcıyla bir memurun hikayesi
Aydın’da tren istasyonunda işçi olarak çalışan babası bir kaza sonucu vefat etti. Sonra da evleri bir yangında kül oldu. Anne, çocuğunu alıp iş bulma ümidiyle İzmir’e taşındı. Ama nafile… Anne, parasızlıktan oğlunu yetimhaneye bırakmak zorunda kaldı.
Çocuğun babası ölmüş, annesi de bırakıp gitmişti. Okuldan arta kalan vakitlerinde kah hırdavatçıda kah elektrikçide çıraklık yaptı, Fransızca öğrenmeye çalıştı. Gitar dersleri aldı.
Askerliğini Akhisar Orduevinde müzisyen olarak görev yaptı. Tezkereden sonra İzmir Kordon’daki Marmara Gazinosu’na girdi. Şarkı söyleyip, gitar çalarak para kazanıyordu artık.
İzmir’den sonra İstanbul’da çeşitli gazinolarda boy gösterdi. Ankara’dan davet aldı. Maltepe’deki Bomonti Gazinosu’nda çalıp söyleyecekti.