İstihbarata karşı koymama
Gittiğim her toplantıda veya konferansta bana sorulan çok önemli bir konu var. Neden hep başımıza bu kadar çok olay geliyor ve bu işleri başımıza açanlar devletin içine nasıl sızabiliyor. Bizim istihbarat...
Gittiğim her toplantıda veya konferansta bana sorulan çok önemli bir konu var. Neden hep başımıza bu kadar çok olay geliyor ve bu işleri başımıza açanlar devletin içine nasıl sızabiliyor. Bizim istihbarat birimlerimiz bunlar yaşanırken ne yapıyor? Bu sorular oldukça yerinde ama cevabını vermek kolay değil. Çünkü cevaplar son kırk yılda yaşadıklarımızla açıklanamayacak kadar derin. Osmanlı’nın son üç yüz yılına kadar inerek araştırmak gerekiyor. İşin içinde sosyolojik ve kültürel kodlarla şekillendirilmiş bir süreç var. Yeniçeri isyanlarını, devşirme politikasını, yabancı ülke Ordu mensuplarının devleti şekillendirmesini, yabancı hayranlığı ile Anadolu’nun ihmal edilmesi gibi bir çok faktörü doğru okuyamazsak bugünlerde yaşadıklarımızıda anlamlandıramayız. Türkiye Cumhuriyeti devleti kurulduğu günden beri Osmanlı döneminde yaşanan sıkıntıların revize edilmiş versiyonları ile mücadele etmektedir. Yukarda yazdıklarımı darbe girişimi, FETÖ, NATO, yabancı ülkelerin kültürel emperyalizmi diye uygulayabilirsiniz. Osmanlı’nın kurmuş olduğu kritik kurumlar bugün başka ülkeler için feyz kaynağı olurken bizlerin bunları yapması hep küçümsenmiştir.